Her insanda insanlığın tüm halleri vardır..!! - 22/12/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Olağaustü şartların giderek arttığı bir dönemden geçiyor olmamıza rağmen, hükümet kanadındaki rahatlık dikkat çekici.
İktidarın, fiili olarak Cumhurbaşkanlığı makamı ile paylaşılıyor olması ve özellikle kritik konuların külliyenin tasarrufunda bulunması bir neden olabilir. En son ihtimal de, meselelerin vehameti ve de aciliyeti üzerinde yeterli bir hükümet progarmının henüz hazır olmaması. Başbakan, Genel Başkan olarak, kongre süreçleri ile ilgisibni, öncelikli bir takvimde götürüyor. "Ak parti kadroları" ve "dava" tanımlamamaları ile teşkilatlara güven ve misyon yüklemeye çalışıyor; yaptığı, tipik bir endoktrine (şartlara göre çözülmeyecek, iktidara bağımlı olmanın ötesinde bir teşkilat yapılanması isteniyor) etme çalışması, çok eleştirdikleri, Mahmut Esat Bozkurt'tan esinlenmiş görünüyor. Sünni ağırlıklı koyu bir muhafazakarlığı, pozitivizm ile yer değiştirerek, başat sosyoloji olarak dayatıyorlar. Eski dost ve müttefikleri yapıdan kurtarabildikleri gençliği bu hedefe yönlendirmeye çalışıyorlar, altın nesil yerine dindar ve biraz da kindar (deyim parti kurucularının) bir nesli ikame etme çabaları ortada. Selefi olan Genel Başkanı'nın yaptığı gibi, gurup toplantılarında, gençlere, halefi olan Genel Başkana özel tezahürat yaptırtıyorlar. Gurup toplantıları, uzun zamandır çırpıcı çayırı rahatlığı ve çoşkusuyla icra ediliyor. Diğer taraftan, BM güvenlik Konseyi, ateşkesin başlayacağı( 1 ocak 2016) ve Anayasa hazırlamayı kapsıyan geçiş dönemini, Esad yönetiminde yapılması konusunu karara bağlamış gözüküyor, İsrail ile başlatılan yeni muhabbet dönemi, iç ve destekçi bünyelerde rahatsızlığa neden olmuş gibi... Halbuki, iç siyasete dönük atarlanmaların fazla ciddiye alıınır bir yanı olmaması lazım.. yönetim , Putin, rufailerden bir haber alsa ve Cumhurbaşkanını arasa, bir anda, borş çorbasına kaşık sallamaya hazır görünüyor.. iktidarı yönlendiren yüksek akıl, çabuk ve keskin dönüşler yapma kabiliyetine sahip, düne kadar çözüm sürecinin geleceğimiz için olmazsa olmazlığına methiyeler düzenler, bugünkü çatışma halinde, iktidara yakın durarak tam tersi bir pozisyonu benimsemek zorunda kalabiliyorlar ve işleri hakikaten zor..İktidar gemisi, 13 yıllık mutlak iktidarın sonucunda iyice palazlandı, büyüdü, tonajı arttı, her istendiği zamanda ve yerde, ani tornistanlar, makinaları ters istikamete çalıştırmak gibi konularda zorlanıyor, ama, esas zorlananlar yazanlar,konuşanlar, dün söylediklerinden aniden tam ve kesin dönüş yapma zorunluluğu yorucu olsa gerek. Montaigne, "her insanda, insanlığın tüm halleri vardır" derken "erdem" konusuna dikkati çekiyor. Değişkenlikler ve tezatlar da insan fıtratında saklıdırlar ama , "erdem"'li olma sorumluluğuna, sabit bir iskandil noktası olarak her daim gerekli özeni göstermek gerekiyor.. iktidar ve siyaset ilişkisinde en zorlu mesele de bu... Nur Faralyalı |
|||||||||
|