booked.net
 
 

 

Damat

 Yeni Anayasa, özyönetim ve parçalı egemenlik !! - 30/12/2015





Halim Serdaroğlu
E-Posta
Yeni Anayasa tılsımına bel bağlayanların konuyu gündemden düşürmeye niyetleri yok...

Başbakan da, muhalefet turlarında, yeni anayasa gündem maddesini öne çıkaracağını açıkladı. %90 üzerinde halk oyu (evet) ile kabul edilen, Dsp, Mhp, Anap koalisyon döneminde 33 maddesi ve ilerleyen dönemde olmak üzere defalarca (yaklaşık olarak, %47 oranında) değişikliğe uğramış bulunan Anayasa'ya "hala" darbe anayasası muamelesi yapanlar, yeni, sıfırdan bir anayasayı, yeni Türkiye'nin, yeni demokrasisinin olmazsa olmazı sayıyorlar.

2002'den itibaren ağırlıklı olarak bu algı operasyonu sürdürülüyor. Bu yaklaşımın mantığına göre, 12 Eylül darbesini %90 üzerinde kabul oyu veren halk yaptı. Darbe anayasasına bu kadar büyük ekseriyetle evet derken de, o zamanın halkı (milleti), yerterli demokratik olgunluğa sahip değildi! Dolayısıyla, verdiği "evet" kararı, hükümsüz ve anti demokratiktir!!

Yeni Anayasa talebi meselesinin özünü teşkil ettiği iddia edilen, darbe ve demokrasi çelişkisi, Türkiye şartlarında, temsili demokrasinin işleyişi ile büyük ölçüde giderildi.

Sadece, Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası müktesebatın iç hukuka üstünlüğüne ilişkin 90. madde dahi, bu tartışmaları boşa çıkaracak mahiyettedir. Muhafazakar değerler üzerinden getirilen eleştirilerin tamamı, Anayasa, kanun ve diğer mevzuat değişiklikleri ile karşılandı.

Başörtüsü olarak tercih edilen türban, TBMM, Adliye, üniversiteler ve diğer kamusal hizmet alanlarında kullanılıyor. İnanç kimliğinin gereği olarak kişisel kabule uygun bir normalleşme sağlandı.

Anayasal talep bakımından, Cumhuriyet geleneğinin mağduru oldukları iddiasındaki bulunan dindar/ muhafazakar kesim için acil bir mağduriyet durumu yok.

Alevi kesime mensup olanların, inaç ve ibadet hakları üzerindeki ambargo sürüyor. Cumhuriyetle, yurttaşlık kimliği üzerinden bir mensubiyeti öne çıkardıkları için, haklı ve mazlum ititrazlarını, demokratik usuller içinde dile getirmeye devam ediyorlar.

Yeni Anayasa'nın üstü örtülü gerekçesi, çözüm ve müzakere süreci ile, gerçek üstü, maksimalist beklentilere sokulan, etnik isyanın teskin edilmesi ve bir denge manivelası ile "başkanlık" sistemi, olduğu anlaşılıyor.

Yeni anayasa ile, etnik bir guruba ayrıcalıklı statü sağlanarak, idari yapılanmanın, yerel yönetimlere seyyanen özerklik tanınarak, sulandırılması tartışılıyor.

Silahlı isyan ile kotarmaya çalışılan öz yönetim/özerklik yapılanması, mevcut devlet yapısındaki, "bölünmez bütünlük" ve "egemenliğin tekliği" gereği uygulanması mümkün olmayan bir model olarak, mevcut Anayasa içinde tartışılamaz mahiyette olup, Anayasa Mahkemesi içtihatları da bu yönde.

Yeni Anayasa yapılırken, mevcut parlamento'nun hangi usulü izleyeceği hususu hayati önemde olup, 175'nci maddeden kaynaklanacak usuili çelişkiler bakımından,"biz yaptık oldu" anlayışı ile yapılan yeni Anayasa'nın "yoklukla malül" olma tehlikesi de göz önüne alınmalıdır...



Halim Serdaroğlu


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;

AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.