Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümünde konulşan Başkan, "tarafsız ve bağımsız yargı yeterli değildir, aynı zamanada yargıçın erdemli olması gerekir " değerlendirmesinde bulunmuş..
Yargı'nın bağımsızlığı, hukuk devletinin ön şart sayılıyor.. Bu konuda, akademi çevrelerinde de bir tereddüt yok,
Anayasa Mahkemesi Başkanı bu değerlendirmesinde;, yüksek yargı erk'inin, tartışmalı kararları nedeniyle, sıkça dile getirilmiş ,"jüristokrasi'ye dair itirazları nazara aldığı anlaşılıyor..
Erdem kavramı, tarih boyunca, toplumsal yapdakiı telakkilere parelel olarak muhteva almaktadır..
Fazilet kavramı ile eş anlamlılık taşımakta ve beşeri vasıf olarak faikiyet(üstünlük) mahiyetinde olmakla ve bu meziyetin de, toplumlara çağlara ve kültürlere göre bir farklılık gösterdiği kabul edilmektedir..
Yargının bağımsızlığının sağlanmasında ise,, meslek etiği öne çıkmakta ve yargı kalitesi için bir ön şart mahiyeti taşımaktadır..
Yargının tarafsızlığı, "bağımsız yargı"nın ayrılmaz bir parçası olmakla,, dürüst ve adil yargılama ilkesinin ön şartı olarak kabul edilimektedir....
AİHM yargıçları, göreve başlarken," bir yargıç olarak görevileriimi, şerefli, bağımsız ve tarafsız bir biçimde yerine getireceğime ve müzakerelerin gizliliğini koruyacağıma yemin ederim" andında bulunmaktadırlar..içtüzük m.3..
Tarafsızlık ve bağımsızlık ile yargı konusu karşısında nesnel bir konum elde edilimekle.. Yargı etiğinin yargılamaya hakim olması ve her türlü beşeri müktesebatın dışında, sadece şerefe tevdi edilmiş bir yargılamanın gerçekleşmesi hedeflenimektedir...
Bağımsız konumdaki yargıç, tarafsızlığını , her şartta koruduğun da ,şerefli bir hüküm vermiş olmaktadır..
Kendinden menkul ," erdem" anlayışı ile yargılama yapanlar, son dönemlerde , yargıya zarar verdiler..
Bağımsız ve tarafsız bir yargı , şeref ve erdemi, bizatihi ikendi çinde taşımaktadır....






Büşra Beyaz