Yüksek yargı ve camdan kuleler - 31/05/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yüksek mahkeme başkanları ( Yargıtay, Danıştay, Sayıştay), Cumhurbaşkanı ile yakın görüntüler verdikleri için eleştiriliyorlar.
Yakın tarihimizde, en çok tartışılan Yargıtay başkanı merhum İmran Öktem olmuştu.. Adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, Laiklik ile ilgili yorumunda, "islam devleti , hilafet rejimi ve dini esaslara dayalı bir hukuk düzeni kurma çabalarını " kökü dışarda faaliyetler olarak eleştirmiş ve bazı cemaatlerin tepkisini çekmişti. Tepkiler, ölümünden sonra da sürmüş ve cenaze namazının kılınması engellenmeye çalışılmış, cami görevlileri namazı kıldırmaktan imtina edince, cenazey cemaatinden sivil bir kişi görevi üstlenmişti ( İsmet İnönü'nün, cenaze "namaz"'ı kılınmadan camiyi terketmem tavrı, Başkan'ın namazının kılınmasını sağlamıştı). Bugün, toplumun bir kesimi tarafından yapılan eleştirilerin nedeni,yüksek yargı kurumları ile ilgili hassasiyettir. Yüksek yargının asli görevi, toplumsal vicdanın adaleti eliyle teessüsünü temin etmektir. Bu amacı nedeniyle de tarafsız ve bağımsız olma noktalarında; hassastır, kırılgandır... Yargıtay başkanını eleştirmek, kurumu eleştirmek değil, başkanın tutum ve davranışını eleştirmektir, dolayısıyla, kurumu resmi olarak temsil eden başkanın tavrı ayrı, kurumsal gelenek ve değerler ayrıdır, biri diğeri yerine ikame edilemez.. Yüksek yargı başkanları, özellikle tarafsız ve bağımsız olma ve dahi bu istikamette görüntü verme sorumluluğunda, eleştiriden münezzeh( bağışık) değildir. Cumhurbaşkanı'nın sıklıkla referans yaptığı; " abdestinden emin olanın namazından şüphesi olmaz" darb-ı meseli, herkes için geçerlidir... Hüseyin Kargılı |
|||||||||
|