KHK düzenlemesinden - 31/10/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
21 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 90 günlük bir süre için başlayan Olağanüstü hal devam ediyor.
İkltidar, "..devlet, millete değil kendisine olağanüstü hal ilan etmiştir .." sözleri ile yeni durumu açıkamıştı. Devlet mefhumuna duyulan allerji ve bu bağlamda "millet" popülizmi üzerinden yapılan gerekçelendirmenin, tatbikatta farklı sonuçlar doğurmakta olduğu, art arda çıkarılan KHK'ler ile anlaşılıyor. Devleti işgal niyetinde olan bir fesat yuvasına dönük olması gereken düzenlemelerin, giderek, bütün muhalif veya muhalefet potansiyeli taşıyan unsurları da aynı çuvla doldurması, işin ciddiyetini kaçırıyor. KHK'lerde, zaman ve konu başlıkları iktidar önceliklerine,meşrebine göre seçilince, hukuki, anayasal sorunlar artmaya başladı. Anayasaya göre; olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, KHK çıkarılabilir. OHAL kanunu genel gerekçesi, milli güvenliğe tehdit oluşturan Fetullaçı terör örgütü ile aidiyet, iltisak ve irtibat, "konu "kapsamına vurgu yapmakta olup, bu çerçeveyi aşan tasarruflar tartışmalı sonuçlar doğurur. Giderek, bu işaretler artıyor... OHAL, devletten vazgeçtik, milletin, masum vatandaşlarına yönelmesinin önü alınsın, gerekli özenin gösterilmemesi telafisi zor durumlara, neden olabilir. Hayati Gezici |
|||||||||
|