Demokratik direnme hakkı - 07/11/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Chp parti meclisi bildirisinde, sondan dördüncü paragraf, iktidar, ana muhalefet ilişkileri bakımından çok ağır krizleri tetikleyebilecek mahiyette ithamlar içeriyor ve çare olarak, "demokratik direnme hakkını" ortaya koyuyor.
"..Ülke bekasına yönelik en büyük tehdit.." suçlaması,parlamanter düzen içindeki dengeleri de etkileme tehlikesi yaşıyor. Ana muhalefet partisinin iktidar partisini bir tehdit olarak algılaması, üçüncü büyük partinin eş genel başkanı, gurup başkan vekili gibi önemli görevlerde bulunanları tutuklu yargılandıkları da düşünülürse, demokratik siyasetin geleceği bakımından iyimser olma imkanı azalıyor. Demokratik direnme hakkı, salt "direnme" hakkından bahsetmenin, seçilmiş iktidara karşı anti demokratik bir pozisyona denk düşeceği endişesi ile üretilmiş bir kavram.. Kavramın tarihsel kökü, 17 yy'a uzanıyor, "..bozulan erkler ayrılığı, bütün erklerin yürütmrede birleşmesi, yönetimsel bozulma,sınırsız yetki kullanma..." hallerinde, halkın sahip olduğu varsayılan bir hak, direnme hakkı. Bu hakkın şiddet kullanmadan, barışçı eylemler ile kullanılması, hakkın özündeki "demokratik olma" vasfı ile açıklanıyor. Nihai amaç, barışçı bir yol ile, yürütme fonksiyonundaki bozulmayı önlemek, hukukun üstünlüğünü sağlamak olarak belirleniyor. Direnme hakkı, gelişigüzel kullanılacak bir kavram olmayıp, ön şartı, "meşruiyetini kaybetmiş bir iktidar"ın varlığıdır. Uzun zamandan bu yana süregelen, tartışmalı iktidar tasarruflarıına rağmen, Türkiye bu safhada değildir. Devletin bir tahakküm aracı olarak kullanılması görüntüsünden çıkmak da iktidarın sorumluluğundadır. Ana muhalefetin, iktidarı, ülke bekası için tehlikeli olarak ilan ettiği, üçüncü partinin milletvekillerinin terör iltisaklı olarak suçlandığı bir siyasi durumu, olması gereken, demokratik toplum düzeni ayarlarına döndürmek, sağduyusu, herkesin sorumluluğundadır. Yener Yardımcı |
|||||||||
|