2010 anayasa değişiklikleri için kampanya yapanların sloganı "yetmez ama evet" olarak kamuoyuna mal oldu.
%58 ile kabul edilen değişiklikler...
-hukuki zaafları olduklarını iddia ettikleri bir sistemin- ,demokrasiye dönüşmesi yolunda bir adım olarak, propaganda edildi.

Yargı vesayetine kaldıraç olduğu suçlaması ile hedefe konan HSYK, yeniden yapılandırıldı ve tuhaf bir seçim şekli ile,- sonradan darbeci olduğu idiia edilen-, bir gurubun, "tulum liste" halinde , yargının zirvelerine oturması sağlandı.

Darbe teşebbüsü ardından, tutuklanan,HSYK başkanvekili ile iki üye itirafçı olmuşlar. Ergenekon kumpas davalarında da bazı suçlular/mahkumlar, devlet düşmanları, itirafçı olarak kullanılmış, ve yargılamalar ağır biçimde hile ile malul hale gelmişti. "Tarih mi, yoksa yargı mı tekerrür ediyor? Henüz kesin değil.."
İtirafçı yüksek yargı mensuplarının itiraflarına göre;
"Yetmez ama evetçi'lerin heyecanla destekledikleri Anayasa değiklikleri sonrası, özellikle Yargıtay, bugün darbeci olarak yargılanan çetenin çıkarlarına göre ,önemli suçlara bakan dairelerin üye yapısı da, peşin hükümle sonuçlandırılan "dava"'lara göre oluşturulmuş...

Daha vahim bir itiraf olarak da;, kritik davaların fotokopileri, iktidarın eski muhib'i olan zatın, Pensilvanyadaki karargahına gönderilip, "tavsiyesine göre "hüküm kurulmuş.

Darbe teşebbüsü sonrası ,tutuklanan yargıç, savcı sayıları binlerle ifade ediliyor.

Yargıyı bu hale getiren Anayasa değişikliklerine, "yuh olsun", önünü arkasını hesap etmeden , milleti oy vermeye çağıran "yetmez ama evet"çilere, "aşk olsun" .. Yeni Anayasa değişiklikleri ile de yolumuz açık olsun..!!!



Veli Öztürk