Rahibe Teresa ve Büyükelçi'ye suikast!! - 20/12/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
BM'deki toplantıda, bir kaç gün önce, ABD daimi temsilcisi bayan, üsten bir tavırla, Rus temsilcisine "Suriye'de/Halep'te yaptıklarınızdan biraz olsun utanmıyor musunuz?" mealinde ithamda bulunmuş. Rus tarafı da, "bu kadın kendini Rahibe Teresa mı zannediyor?" cevabını vermişti...
"Rahibe Teresa" göndermesiyle kasdedilen, ABD'nin orta doğu politikaları olduğu açık, koca bir bölgeyi kan gölüne çeviren, milyonlarca nsanın yerinden yurdundan olmasına, yüzbinlerce insanın ölmesine, çoluk çocuk binlerce insanın akdenize, Ege'ye gömülmesine neden olan koalisyonun başı ABD değilmiş gibi, sağa sola ahlak, utanma dersi veren, ülke temsilcisine Rusya'nın verdiği cevap tarihi nitelikte. Benzeri bir tavrı Kuruşçev, yine BM Genel Kurulunda, göstermiş ve protesto için ayakkabısını çıkarıp masaya vurmuştu. Üçüncü dünya ülkelerinin durumu tartışılırken, (SSCP, kolonilere bağımsızlık verilmesini teklif ediyordu) kendisine söz verilmemesine sinirlenen Kuruşçev önce saati ile akabinde de, ayakkabısının ökçesiyle masaya vurarak zorla söz hakkı almış... Önerisine karşı çıkanlara "geri zekalılar" "holuy" demişti, bugünün Rus temsilci, Rahibe Teresa ironisiyle, daha sofistike ve olabildiğince sarkastik bir tanımlama yapıyor. Halep'in tahliyesinde, Türkiye insiyatif aldı; Rusyayı ikna etti, İran ile işbirliği yolları aradı, İnsanlık trajedisi yaşanan bölgede bulunanların tahliyesinde, Koalisyon güçleri yok, yeni bir ittifak/eksen üzerinden, insani müdahale yapılıyor. Srebrenitsa'da, boşnakların katledilmesini film seyreder gibi izleyenlerin (BM, sözde güvenli bölge ilan etmişti), yaşanan beşeri trajedide herhangi bir hassasiyet göstereceklerini beklemenin de bir mantığı bulunmuyor. Ama, dışarda kalmış olmanın getirdiği hayal kırıklıklarının da yabana atılmaması, teyakkuzda olunması gerekiyor. Orta doğu politikasında, sürekli hata yapan, iktidar, ilk defa, insancıl hukuk adına olumlu bir hamle yapıyor, ama ne yazık ki, ülke, sürekli yanlışlarla, teröre açık bir alan haline getirildi. 24 Kasım'da uçağını düşürdükleri Rusya'nın itirazları üzerine, kasım kasım kasılarak, "emri biz verdik" diyenler, yere çakılmak üzere olan Rusya ilişkilerinde, rotayı tutturmaya başlarken, bu esrarengiz suikast oldu... Failin kimliği hakkındaki bilgiler, devlet kadrolarındaki ağır zaafiyet halinin bir başka örneği... Kazım Karakazan |
|||||||||
|