Anayasa değişiklik paketinde öngörülen Cumhurbaşkanı'nın kararname çıkartma yetkisinin, öncü örneği -sözlü olarak- orataya çıktı.

Cumhurbaşkanı, "yatırım yapmayanlar ekonomimize saldıranlarla aynı saftadırlar" değerlendirmesi yaptı.
Kararname çıkartma yetkisinin, kanuni düzenleme bulunmayan alanlarda kullanılması öngörülüyor.

Mevzuatımızda, yatırım yapmayan erbab-ı ticaret/sanayi ile alakalı bir müeyyide yok, Sermaye, kendince uygun zemin ve şartlarda yatırım yapıyor, risk katsayısına göre frene basıyor v.s Piyasa ekonomisi de, kendi regulatörlerine göre şekilleniyor. Cumhurbaşkanı, DEİK Genel Kurulunda, Türkiye'ye özgü yeni bir paradigma önerdi ve zor zamanlarda yatırım yapmayanlar ile ekonomimizi sabote eden güçlerin aynı olduklarına ve dolayısıyla aynı muameleye muhatap olmaları gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı'nın bu beyanı, kararname düzeni henüz devreye girmediği için yasal bir yaptırım gücüne sahip değil. Durumdan vazife çıkarabilecek yetkililer, bu katagoride gördüklerine, kendilerince gereğini yapabilirler.

Kararname yetkisi, değişiklik teklifinin en müphem noktası..Kanuni düzenlemenin mevcudiyeti, Kararname çıkartmanın önünde, -norm realitesi- bakımından, bir engel teşkil edemez.
Kanuni düzenlemenin eksik mütalaa edildiği alanlarda da tamamlayıcı hükümler, kararname konusu olabilir ve uygulamada kanun hükümleri kadük hale getirilebilir.

Cumhurbaşkanı'nın kararname iradesini, kanun iradesinin üzerinde göreceğini tahmin etmek için, teklifi hazırlayanlar gibi düşünmemek yeterli.
Sonuç olarak, kararnamelerin işlevi konusunda Cumhurbaşkanı, ilk işareti vermiş gözüküyor.

Nemide Şenlikçi