Türkiye, 2016'ya çok şey sığdırdı, darbe kalkışması, sınır ötesi askeri harekat,yakın geleceğimizi de yönlendirme potansiyeline sahip başlıklar olarak, gündemimizde....
İktidar ve mücavir cenahta olanlarda hakim olan yalnızlık duygusu ve vurgusu, Rusya'ya bordolayınca, , batı sistemine karşı babalanmaya dönüştü..
Abd hedefte, Nato sorgulanıyor,kriz çözüm merkezleri, Cenevre'den, asya steplerine kayıyor...
Yakın geçmişte, Bop projesinde eşbaşkan olarak, ,Osmanlının kadim hesabını tahsil iddiası ile,,, stratejik derinliklerde dümen tutanlar,, "Hünkar İskelesi"ne" yanaşmış görünüyorlar....( Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanına karşı, batılılara karşı Ruslarla dayanışma anlaşması..)
Rusya ile , en üst seviyede, hergün temas var, arta kalan zamanlarda, eski dostlara, kalın ayarlar yapılıyor..
Abd, açıkça düşman ilan ediliyor...
Suriye ile başlayan parçalama sürecinin Türkiye sınırlarına geldiği iddia ediliyor..
4,5 yılda, koalisyon ortaklığından, karşı cepheye savrulmanın nasıl bir öngörüsüzlük olduğu bir tarafa, bu kadar sık saf değiştirmenin bedelini hesap etmek de kolay değil......
En yakın dahili müttefikleri tarafından ihanete uğradılar , farkına varamadılar, darbe teşebbüsüne maruz kaldılar, şimdi de, neredeyse, davul zurna ile ittifak değiştiriyorlar....
Bütün bu keskin dönüşler olurken, asker, yabancı ülke topraklarında, etrafında da dost olmadığı ilan edilmiş güçler mevzilenmiş durumda,, koalisyon güçlerinin , dost olmayan unsurlara silah desteği yaptığı, Cumhurbaşkanı tarafından, ilan ediliyor......
Rusya , Putin ile, tek kutuplu dünyayı, dengeye getirdi, , yeni bir soğuk savaş dönemi şartlarına gidişin işaretleri var..,
Türkiye siyaseti, iç politikada ,kandırılma ve yanılma marjını, ağır bedeller ödeyerek tüketti, maliyet her gün artmakta.....
Dış politika'da yanılmanın maliyeti, ülkenin bekasını etkiler.. Tetikte durma zamanlarıdır...







Nedim Ergüç