Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden yakın geçmişi değerlendirmiş....
Chp' yi, yeni düzenin taşlarını döşemekle itham etmiş..
Kritik başlangıç noktasının, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili anayasa değişikliği olduğunu , iddia ediyor.

Kılıçdaroğlu'nun, teklif Anayasaya aykırıdır ama yine de evet oyu vereceğiz" açıklamasına işaret ediyor..
Chp'nin, dokunulmazlıkların kaldırılmasının sonrasındaki siyasi planın ne olduğunu okuyamadığını," ve hodri meydan" kolpası ile, hdp'nin meclis gurubunun dağıtılmasına yol açtığı ,değerlendirmesinde bulunuyor.

Hemen arkasından gündeme getirilen anayasa değişikliği teklifi ile akp, mhp ortaklık projesinin, "anayasa kılıfına" büründürülüp hayata geçirildiğini ve toplumsal sözleşme diye yutturulmaya çalışıldığı iddiasında bulunuyor.
Hem parlamenter, hem Genel Başkan hem de tutuklu yargılanan bir siyasetçi olarak değerlendirmeleri önemli..;

Yargı'nın, cemaat darbesi ile, bağımsız ve tarafsız olmadığı herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gerçek olmasına rağmen, hdp'li siyasetçilerin arslanların önüne atılan köleler gibi, yargı kapanına alınması , teamüllere uygun değil.

Parlamenter siyaseti savunmanın belli kırmızı çizgileri var, seçilmişler, seçildikleri dönem içinde, yargılanma bağışıklığına sahiptirler,dönem sonu, yargı karşısına çıkarlar.. zamanaşımı işlemez..
Milli egemenlik diye ortalığı ayağa kaldıracaksın, seçilmiş ötekilerin,Pensilvanya tarikatına murit oldukları şüphesi hala giderilmemişlerin adaletine terk edeceksin..
Anayasa'ya aykırı teklife "evet" oyu verdikten sonra, bugünkü ucube teklife direnmek ,ne kadar gerçekçi/inandırıcı.
Sormazlar mı, "hangi anayasayı ve hangi parlamenterizmi savunuyorsunuz.".
, Demirtaş, Chp'ni , bugünkü durumdan ve yarın olacaklardan sorumlu tutuyor.., itham ediyor,
Sonuç olarak; akp/mhp ortaklığı bir tarafta, hdp diğer tarafta, chp ise, arafta gibi gözüküyor..

Nurdan Terekli