Cumhurbaşkanının hukukçu danışmanı, anayasa değişiklikleri ile ilgili eleştirilere karşı, "tek adam rejimi değil tek kişilik hükümet sistemi" savunmasında bulunmuş..
Tek kişilik hükümet, tek kişilik ordu, gibi kavramlar anayasal ölçütlerden ziyade, siyaset dilinde , tek kişi'ye duyulan güven ve biata işaret eder..
XX Yüzyılın ilk yarısında, otoriter rejimleri kişiliğinde temsil eden liderler, isimlerinden de önce sıfatları ile anıldılar , Führer( lider) , duçe(komutan), El caudillo (lider)..
Cumhurbaşkanı da kendi çevresinde "reis" olark anılıyor..
Türkiye,, o dönemlerin Almanyası, İspanyası veya İtalyası ile herhengi bir benzerlik göstermiyor,, düzenli yapılan seçimler ile meşruiyet üreten bie demokrasi geleneği var, ..
Demokrasinin temel sorunu, hukukun siyasi meşrebe göre araçsallaştırılması, yargının "özerk olma" sürecini tamamlayamaması..
Demokrasi ve hukuk yan yana gelemeyince hukuk devleti kavramı zayıflıyor.
Hukuk devleti'nin tartışıldığı düzen ile ilgili, sistem veya rejim tanımlamasının, anayasal herhangi bir karşılığı bulunmuyor..
"367 " sayısı üzerinden ucube yorumlar ile, anayasa nasıl kaba siyasi hesaplara kurban edildiyse, nasıl, ergenekon vs. kumpasları ile, "yargı" itibarsızlaştırılıp iğdiş edildiyse, bugün de, "tek kişilik" anayasa düzenlemeleri ile ,bir başka juristokratik düzeninin önü açılmak isteniyor..
Düzenler değişse de, anayasaları "maymuncuk" gibi kullanma kurnazlığı değişmiyor..

Recai Hürbaş