Referandumun dili. - 12/04/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Cumhurbaşkanı, siyasetin mutabakat, dayanışma dilini özlüyorum demiş.. Özeleştiri mi, nedamet mi, özlem mi , anlaşılamıyor..
Erdoğan ve yakınındakiler, mutlak iktidar pozisyonlarına rağmen," siyaset dilini" ötekieştirme üzerine kurdular... "Onlar, bunlar", ..-konuşma metinlerinde bir tarama yapılsa- görülecek ki,en çok kullanılan sözcükler.. Siyaseten farkı düşünenler, adeta "müşrik" çağrıştıran bir dille ,sürekli itham ediliyor,.. Siyasetin dili, barış içinde farklılıkların bir arada yaşamasına (co-habitation) hizmet etmesi gerekirken, kendilerinin tanımında bir içerik taşıyan, dindar/laik farklılaştırılmasına hizmet etti,.. , Referandum sürecinde ise, iktidar sözcüleri, yeterli argüman yokluğundan, tartışmaları hakaret düzeyine indirdiler.... Ana muhalefet'in , yüz yüze tartışmalarla, Referandum konusunun, milletin gözü önünde, masaya yatırılması, taleplerini kabul etmediler...... Meydanlarda, solo tv programlarında," siyasi gıybet" üzerinden, propaganda yapmayı tercih ettiler.... Referandum tercihinde, toplum yarı yarıya bölünmüş durumda, evet ve hayırların "pata" kalması muhtemel..satrançtaki sürpriz beraberlik durumu.. Milletin yarısını, daha düne kadar "al takke ver külah "oldukları yapılar ile çetelerle,yan yana koymak, açık bir adaletsizlik. ve " günah alma",, Ayrımcılık, ötekileştirme ve vardığı yer , neredeyse, "müşrikleştirme".... Siyasetin dili neden bu halde, ...., .... Sağa sola çuvaldız sallanıyor da, iğne'yi de ihmal etmemek lazım.. Mahinur Göncü |
|||||||||
|