YAŞASIN TAHAMMÜL ORTAMI GELİYOR. - 20/01/2012 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yıllar önce ‘’HOŞGÖRÜ ORTAMI’’diye bir kavram atılmıştı ortaya. Bu kavramın neyi içerdiği tartışılmadan, araştırılmadan birçok kişi bu kavram üzerinden yazılar yazdı, çizdi.
Bu HOŞGÖRÜ ORTAMI çerçevesinde dinler,ırklar arası dialoglar geliştirilmeye çalışıldı falan,filan. Bende naçizane olarak içimden HOŞ GÖRME kavramının içerisindeki kendime göre tehlikeye dikkat çekerek kullanılması gereken kavramın aslında TAHAMMÜL olması gerektiğini yakın çevremle paylaşır ve iç geçirirdim. Aylar öncesinde ise 2 önemli yazar ki bunlardan birisi Sayın Ahmet Hakan dır. Hoşgörü mü? Tahammül mü ? diye tartıştılar. Bu tartışmaya başkaları da karıştı. Ancak bugün görülüyor ki Sayın Ahmet Hakan Tahammül kavramını kullanır hale gelmiş. 17 Ocak 2011 Salı günkü yazısının Ankara bölümünde Türkiye için özlemlerini sıralarken şunları demiş; ‘’Türkiye normalleşse... Gerginlikler azalsa... Tahammül artsa... Mahalleler içe kapanmasa...’’ Gördüğünüz gibi Tahammül yerine Hoşgörü artsa dememiş . Bazıları bu iki kavramı tartıştılar, kimi hoşgörü de zaten tahammül var diyerek bu kelime bir farklılığı, hoş görmeyi ifâde eder şeklinde açıklama getirdi. Kimileri ise Tahammül de farklı olanın karşı tarafın varlığından duyulan rahatsızlık olduğunu , yâni hem mecburiyet, hem de acı çekme durumu vardır dedi. Bazıları da Müsâmaha kelimesini ortaya attı. Bunların üzerinden kelimelerin sözlük anlamlarıyla anlaşılması gereken mananın farklılıkları ortaya konmaya çalışıldı. Ancak bu tartışmaların çoğu din üzerinden yapıldı. Bizim için gerekli olan birbirimizi birbirileştirme değil birbirimize tahammül etmeyi öğrenme işidir. Bu, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde özgürlüğün biter öğretisiyle çok benzeştir. Onun içindir ki tahammül yerine hoş görmekten vazgeçelim. Ancak bir kabahat hoş görülebilir ırk mensupları ile herhangi bir dine mensup kişiler birbirlerini hoş göremezler. Ancak tahammül etmek zorundadırlar. Yani benim haddime mi kendimden başka bir ırk veya din mensubunu hoş görmek. Onların beni hoş görmeleri beni üzmez mi? Hoşgörünün içerisinde biraz kibir,biraz neysecilik biraz hafiften aşağılama velhasıl bir çok şey olabilir. Ancak,tahammül bu küçümsemeyi de içeren duyguları taşımaz veya taşısa da diğerindeki kadar küçük düşürücülük yoktur. Karşımızdakine tahammül ederken empati yaparak onun da bize tahammül ettiğini düşünebilirsek çok şeyi aşacağız zaten. Böylece Adalet’in içerisinde hakim olduğu adı ne olursa olsun bir evrensel idari rejimi bile yakalayabiliriz belki. 20/01/2012 ERCAN ERDEM |
|||||||||
|