ABD Türkiye'ye yönelik vize işlemlerini "güvenlik" nedeniyle askıya aldığını açıkladı..
Güvenlik gerekçesinin inandırıcılığı zayıf, çok daha çalkantılı dönemlerde, tedbirler arttırılmış ,fakat "güvenlik" nedeniyle özel bir uygulama gündeme getirilmemişti....
Sonuç olarak bugün, ABD , Türkiye'yi, İran, Libya, Suriye, Yemen , Belarus'un bir kesimi ,Kamboçya gibi ülkeler ile aynı güvenlik katagorisinde değerlendirmeye aldı..
Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana sözleşmesi giriş bölümünde;
Sözleşmeye taraf devletlerin, Birleşmiş Milletler Yasasının, Devletlerin "egemen eşitliğini" göz önünde bulundurduğuna işaret edilmektedir....
Sözleşme, m. 2 hükmüne göre, diplomatik ilişkier ve diplomatik misyonlar kurulması karşılıklı rıza ile olur..
Sonuç olarak, diplomatik ilişkiler, uluslararası planda, devletlerin eşit egemenliği ve karşılıklı rıza esası üzerine inşa edilmektedir..
Türkiye, AB ile muhtelif başlıklar altında tam üyelik müzakere sürecini sürdürmekte olup, vize serbestliği , sürecin başarılı olması ölçütleri içinde değerlendirmeye alınacaktır..Son zamanlarda yaşanan politik gerginlikler, süreci, bir ölçüde dumura uğratmış gözükmektedir..
AB ile öngörülen vize serbestliği, şimdilik uzak bir ihtimaldir..
ABD, 11 Eylül sonrası, vize konusunda daha tedbirli davranmakla beraber T.C. vatandaşları hakkında özel bir uygulama getirmemiştir..
Son zamanlarda, AB ile olduğu gibi, ABD ile de yaşanan politik gerginlikler, stratejik ortaklık ve Nato müttefikliğine rağmen, ikili ilişkileri, vize taleplerini askıya alma aşamasına kadar getirmiştir..
Kıta Avrupası ve Okyanus ötesi ile eş zamanlı gerginliklerin - nedenlerinde haklılık payı olsa/olmasa bile-bir maliyeti olacağı açıktır..
AbBD büyükelçisi hakkında , -konsolosluk mahalli görevlisi ile ilgili yasal takibata verdiği tepki nedeniyle- iktidar yanlısı medyada, ağır ithamlar ve küfüre yakın üsluplarla, itibar tahkiri yapılmıştır..
ABD, diplomatik temsilcisine yapılan hücumları vesile addederek, muhtemelen, bu seviyede bir cevabı - ucu açık olarak- gerekli görmüş olabilir...
"Stratejik derinlik" politikalarının başarılı olamadığı kabul edildiğine göre, hala ,"değerli yalnızlık"'ta ısrar etmenin maliyeti hesap ediliyor mu.. ??..
Cevabı gereken soru budur...










Vedat Kalın