Eskiden , biraz yokluk biraz da tasarruf nedenleri ile ceketler, terzilerde tornistan edilir ve kullanım süresi uzatılırdı..
Yakalar ve düğmelerin istikametleri, orijinalinden farklı olurdu ama, tasrruf şartları bunu gerektiriyordu..
Bugünlerde, itbardan tasarruf edilmez diyen bir iktidar, uzun zamandır Türkiyeyi yönetiyor..
İtibarı ihtişama bağlamak, ne kadar ümmet-i Muhammede uygun, onların meselesi....
Ülkenin meselesi ise, dış politikada sık sık yapılan aşırı/ani istikamet değişiklikleri..
Denizlerde seyr-ü sefer esnasında, herhangi bir acil nedenle yapılan dönüş manevralarına, tornistan deniyor..Tam tersi istikamete dönüşe tam tornistan olarak tanımlanıyor..En zor tornistan şekli de tam tornistan..
Diplomaside, bulunduğumuız bölgenin dünyanın birinci öncelikli gündemnde olmasının da etkisiyle olsa gerek, fazla "tornistan" yapılıyor....
AB üyeleri ile ilişkilerde ve Abd ile son dönem yaşanan gerginliklerde sürekli bir tornistan hali var..
Liderler seviyesinde, kamuoyuna yansıyan , can ciğer kuzu sarması "dostum " hitaplı görüntüler, hemen akabinde, fetö sorunu , vize sorunu, koruma sorunu, zerrab sorunu olarak tam tersi istikamette gerginlikler üretiyor..
Tuhaf bir atarlık yaparak, sınırdaki "ihmal edilebilecek" bir ihlali, uçak vurma nedeni yapıp, "her zaman yaparız" babalanmaları ile ateşe benzin atanlar, bilahare tam tornistanla yeni bir stratejik ortaklık inşaasına giriştiler..
Şam yönetimi ile, ortak kabine toplantıları yaparken, ani bir dönüşle, kanlı düşman haline gelindi, bugünlerde, bu düşmanın topraklarında, Suriye'nin bütün halde kalması için, "devriye" görevi üstlenmek üzere ,asker bulunduruluyor..
İktidara destek verenler, "biz buna diplomasi diyoruz" .. ısrarındalar..
Diplomasi de , Türkiye gemisini de " gündelik tornistanlarla" fazla yıpratmamak gerekiyor..






Hüsamettin Dayanıklı