Büyükadada toplantı yapan aktivist( insan hakları savunucusu) kimlikli kişiler, "silahlı örgüt üyeliği" iddiası ile tutuklandıktan sonra, yargılanmak üzere çıkarıldıkarı ilk duruşmada "tutuksuz yargılanmak" üzere tahliye edilmişler..
Tutukluluk sürelerinde, iktidara yakın medya tarafından, yargısız infaz edildiler..
Alman ve İsveç vatandaşı olan ikisi hakkında , şartlı tahliye'ye de gerek görülmemiş ve bu nedenle yurt dışına çıkışlarında bir engel yok..
Sonuç olarak; Bu iki yabancı ülke vatandaşı, silahlı örgüt üyeliği iddiası ile tutuklandılar, mahkeme iddianameyi kabul etti ver ilk duruşmada da tahliyelerine karar verdi, yurt dışı çıkış yasağı koyma gereği de duymadı..
Yakın geçmişte yaşanan hukuksuz yargılama süreçleri,
teyakkuzda olmayı gerektiriyor.. Yargıya iliştirilmiş bazı tetikçilerin, toplumsal maliyeti hala tam manasıyla tespit edilmiş değil..
Geçmiş karanlık yargılamalar dönemi, derin yapıya ciro edildi ama yargı'dakı sterilizasyonun henüz tamamlanamadığı , iktidar mensupları ve medyası tarafından zaman zaman dillendiriliyor..
yargının ve tsk'nin itibarlarının bozuk para gibi harcanmasını " komedi filmi" seyreder gibi izleyenler, hala ahkam keserken, gözaltılarda ve tutuklamalardaki özensiz uygulamalar, "neyin değiştiğini" sorgulama gereğini ortaya çıkarıyor....
Derin yapı, askerlere ve vatanseverlere saldırdı, yeni dönemde, "yeldeğirmenlere saldııan donkişot "mukallitlerine değil, hakiki mücadeleyi yapacaklar ihtiyaç var.....



Meral Derin