Eğitim sisteminde arayışlar sürüyor, Ölçme yerleştirme sisteminde yeni bir model üzerinde duruluyor..Eğitim hakkı temel bir insan hakkı olarak kabul ediliyor, her yıl çok sayıda çocuk sisteme giriyor ve istikbaline doğru ilerlemeye çalışıyor.. Mevcut iktidar, başlangıçta meseleyi bir derslik ve eğitim araçları sorunu olarak gördü ve ciddi destekler sağladı, ama layık-ı veçhile bir eğitim için, yeterli olmadığını maalesef geçte olsa anladı. Uluslararası güvenilir kuruluşlar, Türkiye ölçeğinde, okuduğunu anlamakta zorlanan bir öğrenci profilinin ağırlık kazanmakta olduğu, tespitinde bulunuyor..
Milli Eğitim Bakanlığının 2018 bütçesi , TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen şeklinde, Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne aslan payının ayrıldığı anlaşılıyor..
Dini eğitim için belirlenen 7.7 milyarlık ödeneğin , 6.6 milyarlık bölümü , imam hatip okullarının ihtiyaçları için kullanılacak.
Sonuç olarak ;Bakanlık bütçesinin %35'i din eğitimine harcamak üzere planlanmış bulunuyor..
İmam hatip okulları üzerinden, dinini diyanetini bilen, ama aynı zamanda çağdaş bilimin gerekleri ile de donatılan bir nesil yetiştirilmesi, hedefleniyor..
Karar mercilerinde bulunanların büyük çoğunluğu imam hatip kökenli, yetiştikleri kurumların ihyasını öne çıkarmaları anlaşılır bir tutum, Diğer okullara nazaran, ( kaynak, altyapı, kadro, materyal bakımından..)moda deyimi ile hatırı sayılır ölçüde bir "pozitif ayırımcılık" yapılıyor..
Burada dikkati çeken husus şu; bu okullaşma oranı , hedeflenen amaca dönük bir başarı kazanamıyor..
ÖSYM'nin , 2017 yükseköğretim merkezi yerleştirme sonuçları ile ilgili duyurusuna göre; başarı oranında , imam hatip liseleri son sırada yer alıyor..
Bu duruma çare olarak, (başarı oranını arttırmak için de,) "muhtemelen ", okullaşma/derslik ve talebe sayısında yüksek yüzdelerde artışa gidiliyor....
Eğitimin kalitesini arttırmak bir yana, yüksek öğrenim seviyesinde, "tercih yapmaya değer bir istikbal ümidini kaybetmekte olan" bir gençlik ile karşı karşıyayız..
Yakın geçmişte bütün imtihanlarına, bir garip yapı tarafından- fesat bulaştırılmış bir sistemi, günlük, palyatif tedbirlerle islah etmek mümkün gözükmüyor ...



Rahim Derdiyok