Yolu Macron açtı, 28 Ağustos 2017 tarihinde , Erdoğanla telefon görüşmesi yaptı, gözaltındaki Fransız gazetecinin serbest bırakılmasını istedi, kısa bir süre sonra , Eylül ortasına gelmeden, yedi haftadır gözaltında tutulan Fransız serbest bırakıldı ve yurduna döndü..
Fransız, Habur sınır kapısından giriş yaparken , üzerinde YPG ile ilgili yazılı ve görsel malzeme bulunduğu için, gözaltına alınmıştı.
Fransız'ın, basın kartı bulunmadığı ve üzerindeki fotoğrafların, emniyet tarafından "terör örgütü propagandası" olarak değerlendirildiği kamu oyuna yansımıştı.
Fransa Dışişleri Bakanı aynı zaman diliminde Türkiyeyi ziyaret etmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü ziyaretten bir gün önce de , gazeteci olduğu söylenen kişi serbest bırakılmıştı..
Geçtiğimiz gün de , Alman gazeteci, Başbakan Yıldırım'ın Almanya ziyareti esnasında, tuhaf bir şekilde, yangından mal kaçırır gibi salıverilmişti.
Aylardır, terörist suçlaması ile özgürlüğünden yoksun bırakılan bir şüpheliyi, aniden, adli kontrol tedbiri de uygulamadan yurt dışı transferine göz yummak , yargısal bir faaliyet olarak kabul edilemez, sonradan monte edilen, tutukluluğun devamı kararı da "istim arkadan gelsin" komedisidir.., kamuoyu ile dalga geçmektir..
Son altı ay içinde, yargıya dışarıdan yapılan müdahale ve şantaj, boyutları itibarı ile, adli kapitülasyonları çağrıştırmaktadır.
Kendi vatandaşlarına şahin olan bir yargı sisteminin, yabancılar söz konusu olduğunda, etki altında kalması toplumsal vicdanı yaralamaktadır.
Türkiye'de veya yurt dışında, Türkiye aleyhine faaliyette bulunma şüphelisi veya sanığı yabancıların, Türkiye'de yargılama usulleri Ceza Kanunda belirlenmiş olup, yabancıya özel bir yargılama usulü söz konusu değildir.
"Yabancı şüpheli veya sanıklar hakkında , ilgili devlet başkanının ricası halinde tutuklama veya gözaltı sonlandırılır.." gibi bir kanuni düzenleme , CMK'da bulunmamakta olup, modern hukukta hatır müessesesi geçerli değildir.
Devlet başkanları kendi aralarında , ticari faaliyetleri, devletler arası alım satımları kendi takdirlerine göre yapabilirler, ama, Hukuk başka bir faaliyet alanıdır ve kanuni düzenlemeler uygulanır..
Bu tuhaf örneklerin çoğaltılmaması zorunluluğu vardır..

Mehmet Can