Başbakan Milli Savunma Üniversitesi mezuniyet töreninde konuşurken .. askerii eğitimin yeniden kurumlaşmasını, sivil üniversite üzerinden tanımlamaya çalıştı..
Milli Svunma Üniversitesi 15 Temmuz ürünü bir kurum.. Uzun yıllar, fetö denen iblislere gösterilen hoşgörünün sonucu kalkışma nedeniyle, gündeme getirildi ve uygulamaya kondu..
15 Temmuza giden sütreci kendilerine göre değerlendirenler, kalkışmanın hemen ertesinde suçluyu elleri ile koymuş gibi buldular, Harp Okulları , Askeri hastahaneler, askeri liseler v.d ..!!
Kimse de sormadı, iyi güzel de, meydanı boş bulmuş ticani yapının verdiği zararların faturası neden askeri kurumlara kesiliyor??!!
Askeri eğitim kurumları içerden derin cemaatinn kurtları tarafından kemirilirken, Genelkurmay karargahı , ne gibi bir sorumluluk taşıyordu.. Yoksa, herhangi bir sorumluluktan münezzeh miydi..
Darbe teşebbüsü gecesi, cümbür cemaat düğün dernek düzenine geçen komuta kademesinin hiç bir vebali olmayacak, "kahramanlar yaratan bir ırkın ahfadı "marşı ile , modern bir ordunun komutanlarını yetiştiren harp okulları suçlanıp , bedel ödetilip, tedavülden kaldırılacak, çare olarak , yerine;, Milli Savunma Üniversitesi adı ile , nevi şahsına mahsus ve nev zuhur bir yapı ikame edilecek... Hangi aklı evvel bu formülü önerdi ve hangi temele istinat ediyor??!!
Milli Savunma konsepti, Harp Okullarından, sivil bir üniversite yapısına transfer edilince, nasıl bir hal alacak henüz bilinmiyor.., 15 Temmuz, bahane edilip, akşamdan sabaha tedavüle sokulan tedrisatın , geleneksel Türk askeri konsepti ile ne kadar uyumlu olduğu veya bu konuda askeri bilime dayalı bir planlama olup olmadığı da meçhul..
Milli Savunma Üniversitesi nam kurumun başına bir tarihçinin getirilmesi de, nasıl bir konsept değişikliğine gidildiği hakkında yeterli fikir vermiyor.
Çocukları, asker allerjisini abartıkları için ağır hükümlü hale gelen, Çetin Altan'ın , paşa dedesinden bahsederken, " general dediğin , konuşurken ağzından barut kıvılcımları çıkacak" dediği, söylenir..
Sivilleştirilmiş askeri eğitim; bastığı yeri titreten , askerlik dışı herhangi bir mensubiyete bağımlı olmayan, donanımı yüksek komutanlar yetiştirebilecek mi?, etrafımız tekin değil, ihtiyaçlar bu yönde gelişiyor. Daha dün, pusuda, 8 özel harekatçıyı kaybettik. Açıklamaya bakılırsa, beton tünellerde saklanan teröristler tuzak kurmuş, 40 gündür, o coğrafyada, intikal halinde olanların , 80-100 kişilik terörist gurubundan haberleri veya alabilecekleri tedbirler yok muydu?
Bu askerler, polisler bizim evlatlarımız, akibetlerinden , sadece komutanları değil hepimiz sorumluyuz, Milli Savunma Üniversitesi rektörüne, soracak halimiz yok.



Mevhibe Demir