Merhum Kayahan'ın efsane şarkısıdır, "ben nerede yanlış yaptım"... İçe dönük samimi ve cesur bir hesaplaşma üzerine yazılmış sözleri , zaman zaman melodinin önüne geçer.. hafızalarda ve hatıralardadır, ..
Düne kadar kırmızı halılarla karşılanan, bugünlerde terörist listesi ile İnterpole bildirilen, Salih Müslim, Prag'da derdest edildikten sonra ısrarlı taleplerimize ve beklentilerimize rağmen serbest bırakıldı ve Avrupa turuna çıktı, ilk durak Almanya'da , pkk mitinginde konuşma yaptı....
Avrupalı kodamanlar,ve onların peyki gibi davranan ülkeler, Türkiye'yi ve hassasiyetlerini ciddiye almama konusundaki ısrarlı tutumlarını sürdürüyorlar..
Pyd/Ypg ve de ana rahimleri pkk, terör örgütü olarak listeleniyor.., fakat, "diplomatik teamülde" kabul edildiği şekliyle, "en ziyade müsaadeye mazhar" eşkiya sürüsü olarak muamele görüyorlar..
Batı zihniyeti, vasatını teşkil ettiği , İnsan Hakları Genel Teorisini, uygulamada zorunlu usul ve esas prensipleri bakımından, siyasi tavırlarına kurban ediyor..
İnsan hakları ile terör eylemleri arasındaki hassas çizgiyi, temel insan hak ve özgürlüklerine uygun çizemediği için, terör karşısında, sürekli ikircikli tavırlarla bocalıyor, gün be gün medeniyet tasavvurunu zaafa uğratıyor, inandırıcılığını kaybediyor..
Avrupa parlamentosu , 2004 yılında, AB Hukukuna göre tam üyelik müzakerelerinin şartsız başlaması için, Türkiye'ye her dilde evet anlamında , pankartlarla ( genel kurul salonunu kuşdili çayırına çeviren tezahüratlarla..), hoş geldin demişti..
O günden itibaren, ileriye gidecek yerde,, sürekli bir çekişme halinde, mehteran bölüğünü de aratacak bir hızda, "sıfır ileri , devamlı geri," temposunda, bu günlere geldik..
Görünen o ki, Bir yerde hata yapılıyor, diplomatik lisanda arıza var, sürekli bir üstten ayar verme, diskur çekme, en ufak bir kritik edilmede, gereksiz " marjlı efelenmeler",..
Cumhurbaşkanı, doğru bir ilişki tanımı kullanıyor, "diklenmeden dik durma".. ama, uygulama farklı, dış münasebetlerden sorumlu bakanlar, muhataplarını ya istiskal ediyorlar, ya da, sürekli sıfırcı hoca edasıyla ders veriyorlar.
İlişkiler iyice işlemez hale gelince, tekrardan onarma süreçleri başlıyor.. Dışişleri Bakanı'nın Almanya , Avusturya gezisi ve ,Cumhurbaşkanının, yakında , AB ile ilişkileri toparlamaya çalışacağı, Sofya gezisi, bu amaca yönelik gibi, ilelebet , gerilim halinde olamanın taraflar bir getirisi yok..
Trakyada bi söz var, davranışları hatalı kişiler, " topla kendini" sözleri ile uyarılır. Muhatabın iyiliği için , samimi bir dikkat çekmedir..
Her taraftan sıkıştırıldığımız bir dönemde, askerimiz de sınır ötesinde iken, olabildiğince, "kendimizi toplama" zamanlarındayız.






Kamil Çebi