SayınBahçeli, bedelli askerlik konusunda "28 güne de ne oluyor?" diye bir soru sordu ve hükümet, süreyi 21 güne indirdi. Sayın Bahçeliden ses yok, demek ki, tatmin olmuş. Sayın Bahçeli şimdilerde İYİ parti üzerinden ironi geliştirmekte ve Af konusunu gündeme getirmeye çalışmakta, bakalım ne olacak? Bu arada zamlar konusunda tam bir sessizlik hakim.
Tam zamlar ve ekonomi konusunda neler olacak? diye beklerken, Sayın Albayrak özel sektörün ileri gelenleriyle görüştü ve sessizliğe büründü.
Tam bunları düşünürken, ABD li papaz Brunson adil yargı sistemimizce!!!! ev hapsi şeklindeki bir uygulamayla yurt dışı yasağıyla koşullu kısmi serbest bırakıldı. ABD baskısı kısmen karşılanmış oldu ancak, ABD bu işten yine memnun olmadı ki, ABD Başkan yardımcısı, bundan memnun olmadıklarını ve Türkiye'ye ekonomik yaptırımların yolda olduğu izlenimini veren tehdit dolu bir açıklama yaptı. Esasında bizim sözde imam ile evangelist papazın durumu eşitlendi, biri Pensilvanya da ki malikanesinde yargılanmadan, diğeri İzmir deki evinde oturuyorlar. Gerçi papazın ayağında bileklik var ve yargılanıyor ama olsun durum eşit gibi. Bu durumda, "SALLAMA" başlıklı yazıma bazı ek sallamalar yapmak şart oldu. Bunlara da Palavra diyorum artık.

1-ABD yi kandırmak için bizim şark kurnazlığı tadında bir Brunson serbestliği yarattık.
2-Brunson'un ayağında bileklikle kaçması mümkün mü? sallama sorusu havada duruyor. Aslında Brunson kaçarsa ki, yunan adaları üzerinden kaçması ihtimal dahilinde. Eğer evi de gözaltında değilse kaçması teşvik bile ediliyor denilebilir. Kaçsa bu sorun ortadan kalkar belki. Biliyorsunuz Alman vatandaşı Türk kökenli bir gazeteci hapiste iken tutuklama kararı kaldırıldı ve gazeteci 3 saat içinde özel uçakla kaçtı ve sonra yeni bir tutuklama kararı verildi. Bu durum, Brunson hakkındaki komplo teorilerini destekler görünüyor.
3-ABD nin Brunson üzerinden yaptığı ekonomik yaptırım tehditleri, Türkiye'ye verilebilecek kredilerin engellenmesi konusundaki alınan kararla ciddi bir durumda bulunuyor. Ancak bu durum komplo teorisyenleri açısından elverişli bir ortam yaratıyor.
Son komplo teorisi sallaması yaparak konuyu kapatayım, sonra gelişmeleri hep beraber izleyelim. Türkiye'yi bekleyen bir ekonomik kriz ortada, bu hepimizce biliniyor ve bir program hazırlanıyor. Bu programın başarıya ulaşması kesin değil. Bazı komplocular kesin bir ekonomik kriz eşiğinde olduğumuzu söylüyorlar. Bu durumda yetkililerin muhtemel krizi ABD nin yaptırımlarına bağlamaları mümkün olacaktır. Böyle bir ekonomik yaptırım sonucunda yetkililer, krizi bu yaptırımlara, yani "Dış güçlere" bağlayarak durumu kurtarmayı planlayabilirler. Peki bunu kimse yutar mı? Hiç merak etmeyin bunları yutacak en az bir %.... var. Yüzde vermiyorum artık ayıp olacak. Bu kadar sallama bu akşamlık yeter. Gündeme bakın gündeme, CHP den İYİ partiye, bedelli askerlikten ABD yaptırımlarına ve Evangelistlere kadar geniş bir yelpaze, İran'a yaptırımlar ile ABD de ki Zarrab davası sonrası ilgili bankalara gelecek para cezaları da cabası. Benim başım döndü vallahi. İyi uykular Türkiyem, yalnız dikkat edin uyurken yanmayalım.


ERCAN ERDEM