Üçüncü köprünün temelleri atıldı, Devlet ricali elele butunlara bastılar ve temel atmanın şerefini paylaştılar. Cumhurbaşkanı, köprünün adını, Yavuz Sultan Selim olarak açıkladı. yavuz, I'nci Halife olarak tarihe geçti, bir başka özelliği, kürt aşiretlerle birlikte, Anadolu Türkmen alevilerini kitleler halinde öldürmüş olaması. Bugün de, kaderin bir tecellisi olarak, hükümet, kürt isyancılarının lideri konumundaki, İmrakıdaki "müebbet mahkum" ile demokrasi projesi geliştiriyor, Suriyedeki şii yönetimini de devirmek için çaba sarfediyor, neredeyse iç savaşa müdahale ediyor. Türkiyedeki alevi vatandaşların, zaten bu beraberlik dolayısı ile doğmuş bulunan tedirginliğinin, köprüye, Yavuz Sultan Selim adının verilmesi ile iyice endişeye dönüşmekte olduğu söyleniyor. Bu hassas dönemde, ne diye mezhep ayrımcılığını tetikleyecek çağrışımlara yol açarlar anlaşılır gibi değil, Orta doğuda, artık arap baharı beklentisi yerini mezhep eksenli kıyam tehlikesine bırakmakta iken, köprüye, " Hürrem Sultan" ismi verilseydi daha zarif olmazmıydı,, Kanuniye nikah kıydırma becerisi göstermiş bir sultanın ismini, bağazın gerdanına bir inci kolye gibi asmak dururken, Anadoluda Türkmen/Alevi yaşamını kökten budamış bir padişahın ismi uygun olmadı velhasıl !!!


Şevval Karçiçeği