Akademisyen - 24/07/2019 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Değerli okurlar,
Üniversitelerde hocalar (profesörler ), eğitim, öğretim verirken, hep dikkat ettikleri normal şartlar altında olma kuralıdır. Elbette, teorik eğitim verilirken, yaşanmış tecrübelerden, deneyimlerden faydalanılır. Çünkü anlatılan ders teori üzerinedir. Öğrenci belli bir sınıfa geldiğinde, bölümüne göre, staja gönderilir. Bir şekilde sanal ortamdan gerçek dünyaya geçer. Gerçek dünyada şartlar, kuralla, uygulamalar, farklıdır. Bu durum tüm dünya da böyledir . Üniversiteler ile iş Dünyası , Kamu kurumları, hep işbirliği içindedir. Teknik Destek alınır, bilgi alınır, yardım alınır, danışmanlık hizmeti alınır, istihdam için son sınıf ve mezunlara yönelik, uygulamalar yapılır. Çok da faydalı olur. Bu ön bilgileri neden verdim? Çünkü, 23 Haziran İ. B.B. yerel seçimlerinde, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilen, Sayın Ekrem İmamoğlu, mevcut görevlerinden geç de olsa istifa ederek ayrılan ,Belediye Başkanlığı Genel Sekreteri, Daire Başkanları, Başkan yardımcıları, iştiraklerin Genel Müdürleri, İştiraklerin Yönetim kurulu üyeleri gibi makam ve görevlere, atamalar yapmaya başladı. Dikkatimizi çeken kısım, bu atamaların, Akademik Dünyadan , kartvizitinin başında, Profesör, Doçent, Doktor, unvanları olan , kişilerin tercih edilmesidir . Yukarıda da anlattığım gibi, Akademisyen olmak bilgi ve uygulamalarda, dünyada ki gelişmeleri takip etmek açısından çok önemlidir. Akademisyenlerden Danışmanlık hizmeti alınabilir. Onlara Proje/projeler hazırlatılabilir. Fakat üst düzey Yöneticilik görevi vermek, başka bir konudur. Kamu da ve Özel sektörde başarılı olmak için, uygulanacak yöntemler, artık çok farklı değil. Yalnız istisnalar hariç, Bütün Hayatı Akademide geçmiş kişilerin, bunu başarması gerçekten çok zor. Çünkü onlar inisiyatif almaktan, risk almaktan, yenilik yapmaktan , değişim uygulamaları yapmaktan, çekinebileceklerdir . 1989 Yerel Seçimlerini ve sonrasını hatırlayalım, İstanbul Üniversitesi Rektörü, Sayın Profesör Dr. Nurettin Sözen CHP İstanbul Belediye Başkan, Adayı olarak Secime girdi. Belediye Başkanı seçildi ve Kadrolarını ağırlıklı olarak tıpkı bugünkü gibi, Profesörlerden Doçentlerden, Doktara yapmış akademisyenlerden kurmuştu. Sonuç ne mi oldu? İstanbul Belediyesi kötü idare edildi. Halk , hizmetlerden memnun kalmadı. Adeta bezdi. Bunların sonucu, 1994 seçimlerinde de, hezimet oldu. Belediyecilikte ana fikir hizmetlerdir. Halkı memnun etmektir. yenilik yapmaktır. Değişim yapmaktır. Yöneticiler yetenekli, becerikli, vizyonu geniş, olmalıdır. Hayatlarının büyük kısmını, Tahtanın başında ders vererek geçirmiş kişiler, bunu ne kadar başarabilir? göreceğiz. Sayın İmamoğlu'nun buna çok dikkat etmesini diliyorum. Sevgi ve Saygılarımla Emre Gülener. Emre Gülener |
|||||||||
|