Değerli okurlar ;
Dünya Sağlık örgütü nün Tüm Dünyada coronavirus (covid19 Virus )ile ilgili olarak , Dünya genelinde Salgın "Pandemi " ilan etmesinin ardından önemli bir dönem başlamış oldu. Türkiye de bu sürecin, Çin de başlayan ve çok hızlı yayılan salgının dışında kalamadı.
Vakaların başladığı ilk günden bugüne kadar enfekte olan hasta sayısı 20921 , ölü sayımız da 425 oldu .Maalesef bu rakamların daha da artacağı planlanıyor.
Simdi; Türkiye de Dünyada olağanüstü bir durum var. Sadece Türkiye de değil Tüm Dünyada Ekonomik kriz de beraberinde geliyor ve geldi de. Is yerleri eğlence yerleri kapandı, sehirler arası ulaşım kısıtlandı. Yurtdışı giriş çıkışlar kısıtlandı veya durduruldu. Üretim kısmen yavaşladı bazı sektörlerde tamamen durdu. Tarım da bile yavaşlama var . Çiftçiler işçi bulamadıklarını belirtiyorlar.
Dünya da devletler bu dönemde çeşitli önlemler aldılar yardım paketleri uygulamaya soktular. Sağlık sistemlerine eklemeler getirdiler. Sosyal hayata yasaklar getirdiler. Turkiye Cumhuriyeti Devleti de ciddi önlemler aldı. Sağlık Bakanlığı harakete geçti. Bilim kurulu kuruldu. Ekonomik tedbirler alındı. Ülkenin belli ilçe ve köylerinde karantina uygulanıyor. Devletin aldığı önlemleri, uygulamaları, yetersiz bulabilirsiniz . Peki bu durumda yetersiz bulduğunuz önlemleri, değiştirecek yeni önerileri Devleti Yönetenlere kim söyleyecek? İşte
Burada Siyaset kurumu devreye giriyor. Mecliste halkın oyları ile temsile hak kazanmış siyasi Partiler ve temsilcileri, Milletvekilleri, Genel Başkanları. Meclis dışında olsa bile halkın belli bir oranda oyunu almış siyasi partiler, temsilcileri , Genel Başkanları, harekete geçecek. Nasıl olacak bu iş? Siyasi Liderler beraberce oturacaklar ve ülkenin çok zor günlerden geçtiği bu günlerde, Salgın Krizi ile ilgili tüm konularda ortak çözüm yolu arayacaklar, ortak kararlar alacaklar. Birlik beraberlik mesajı verecekler.
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz . Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel "DEVLETİN TEPESİNDE KAVGA KÜSLÜK OLMAZ ". derdi. 50 Yıl Devlette çeşitli makamlarda bulundu, görevler yaptı .Devletin İşleyişini ve olması gerekenleri iyi biliyordu. Olmaması gerekenleri de iyi biliyordu. Tecrübeleri yaşayarak öğrenmişti. Yıllarca kavga ettiği, dargın kaldığı CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile 12 Eylül 1980 sonrasında Askerler tarafından götürüldükleri, askeri üs olan bir adada, eşleri ile beraber oturup konuşmak, fikir alışverişinde bulunmak, dertleşmek, birbirlerine destek olmak zorunda kalmışlardı.
Siyaset ülke için, Vatan için, tüm vatandaşlarımız için yapılır. Yapılmalıdır. 83 Milyonun menfaati ve geleceği
Söz konusu ise, kişisel, siyasal , ideolojik meseleler ,geçmişten gelen hesaplaşmalar bir kenara bırakılmalıdır. Bu dönemde tüm siyasi rekabetleri dondurmamız gerekir. Kriz geçip, normal hayata dönünce, kaldığınız yerden devam edersiniz . Yardımlaşma bizim örf adet geleneğimizde vardır . Yalnız bu kadar güzel, iyi kutsal bir haraket nasıl olur da siyasi bir rekabet ve çekişme konusu olur? Olabilir? Muhalefet; kendi Belediye Başkanları ve kurmayları ile toplantı yapıyor. İktidar Hükümet; kendi Belediye Başkanları ile toplantılar yapıyor. Bu Ayrılık neden var? Niye var? Bütün fikirleri, değerlendirmeleri, önerileri Böyle bir olağan-üstü dönemde baraberce paylaşıp planlamalıyız. Böyle dönemlerde Mecliste olan veya olmayan Siyasi Parti Liderleri, Bu Millet ittifakı Olarak da olabilir. Halktan aldıkları temsil yetkisini de kullanarak, Devletin en üst makamları ile görüsmelidir. Böyle Sağlık, Ekonomik Krizin olduğu adeta Savaş hali, Afet durumu gibi olan olağanüstü bir dönemde siyasi kavgalar, kırgınlıklar, eski husumetler bir kenara bırakılmalıdır. Bu Tüm Siyasi Liderler için geçerlidir. Devletin Tepesi bugün için Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğandır. Bakanlar kuruludur. Millet ittifakı ve Cumhur Ittifakı liderleri bir araya gelmelidir. Bu Toplantı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde de de olabilir. Çankaya köşkünde de olabilir. Gün, Ben oraya gitmem burayı beğenmem günü değildir. Gün birlik beraberlik günüdür. Bu toplantı Video konferans seklinde de olabilir. Bunu Liderlerin Kurmayları ön görüşme ile kararlaştırır.
Talep Muhalefetten gelmelidir. İnanın böyle bir talebi Türk Milletinin gözü önünde ilan ederek yapmak. Ülkenin ve Vatandaşların menfaati için, bu çağrıyı yapmak, Sayın Muhalefet Genel Başkanlarını daha da yüceltecektir. Bu Teklif kabul edilmez ise, bunun sorumlusu ve vebali iktidar ve Cumhur ittifakına ait olacaktır. Eğer kabul görür ise Cumhur ittifakını ve liderlerini Sayın Cumhurbaşkanını da Yüceltecektir. Takdir Yüce Türk Milletinindir. Her şey Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Vatandaşlarının bu krizi en az zararla atlatması içindir.
Lütfen Böyle olağanüstü bir dönemde bir araya geliniz.

Saygılarımla.




Emre Gülener