Eski adı Yassıada, yeni adı ; Demokrasi ve Özgürlükler adasında, 27 Mayısın sene-i devriyesinde, darbe bildirisi okuyan Milli Birlik Komitesi (darbe komitesi) üyesi "ihtilalin kudretli albayı" namıyla maruf , merhum Türkeş'in de demokrasi sicili , cumhur ittifakı tarafından temize çekildi, darbe eyleminden tenzih edildi.......
Aynı gün, 28 Şubat'ın Genelkurmay Başkanı, -post modern darbe yaptığı iddiası ile müebbet hapse mahkum,, boynunda kesinleşmemiş mahkumiyet hükmü ile toprağa verildi, Son nefesine kadar, yargılamasının sonuçlandırılmasını istemiş, eski bir darbeci olduğu için "yargılanma hakkını" dahi kullanamamıştı..
"Post Modern" adı verilen darbenin, şimdiki iktidarın ağa babası Başbakan merhum Erbakan'ın başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlar sürecinde hayata geçirildiği, darbe davası iddianamesinin konusu..
Sivil Başbakanın başkanlığında , askerler post modern darbe yapmıştı , Başbakan da ilgili kararları imzalamıştı …!!
Karadayı, böyle bir toplantı ve sonuçları nedeniyle "darbeci" olarak yargılandı, mahkum oldu, …
Merhum Türkeş; 27 mayıs sabaha karşı;
"Baskı rejimi, demokrasinin içine düştüğü buhran, kardeş kavgası, nedeniyle, Tsk' olarak idareyi ele aldıklarını, "seçilmişleri alaşağı ettiklerini ", anons ediyordu..
Aradan geçen yıllarda, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemiş olmasına rağmen, kendisinin içten içe darbenin sonuçlarını önlemek için, Hindistan'dan, telefon görüşmeleri ile cansiperane bir demokrasi mücadele verdiği ortaya çıktı, göğsünü gere gere, idareye el koyduklarını açıkladıktan, 60 yıl sonra demokrasi ve özgürlükler adasında, kendisine özel bir "demokratlık" parantezi açıldı..
Bahçelinin , demokrasinin ve hukukun üç ayaklı sehpaya çekildiği adada açılış töreninde bulunmasının ancak, Başbuğunun , " darbeci değil, gizli/kripto demokrat" olması ile açıklanabileceği düşünülmüş olmalı, başka türlüsü yadırganabilirdi.., ..
Darbeden yıllar sonra "darbe sözcüsü"nün demokrat olarak ilanı ile, -aynı gün - Başbakanın imzaladığı kararların tatbikçisi genelkurmay başkanının darbeci olarak hayattan ayrılması, darbeler tarihimize kaderin açtığı ironik bir pencere olmalı....


Alican Bilgili