Mavi Vatan ve Müzik Notası. - 23/11/2020 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
"Mavi Vatan" diye bütün dünyaya egemenlik gösterisi yaptığımız Akdeniz'de , bir Türk yük gemisine , yabancı bir harp gemisi tarafından , 12 saatten fazla süre ile el kondu, zapt edildi.
Uluslararası Deniz Hukukunun , Sözleşmelerine, örf ve adetlerine göre -her hangi bir deniz vasıtası- bayrağını taşıdığı ülkenin egemenlik alanıdır. ancak, ilgili sözleşme hükümlerine göre müdahale edilebilir. Herhangi bir ülke bayraklı gemiye çıkmak veya İrini operasyonunda olduğu gibi helikopterle inmek için; öncelikle, bayrak devletinin rızası, eğer yoksa, haber vermek koşulu ile ve de ancak; deniz haydutluğu, köle ticareti, kitle imha silahları taşımak veya uyuşturucu maddeler ile yüklü olmak , sahte bayrak taşımak gibi sınırlı/sayılmış nedenlerin mevcudiyeti hakkında -kuvvetli şüphenin, varlığı gerekir. Aynı zamanda, zikredilen unsurların varlığının hukuki anlamda belgelenmesi ve dahi dört saat cevap süresi beklenmesi, zorunluluğu vardır. Bu şartların olmadığı bütün el koymalar korsan eylemeler olarak nitelenir ve de uluslararası hukukta karşılığı/müeyyidesi vardır.. Bu şartların herhangi birinin gerçekleştiğine dair bir açıklama olmadığına göre, bu eylem , Türkiye'nin egemenlik haklarına haksız ve hukuksuz bir saldırıdır ve Arap yarımadası, Aden Körfezi civarında, Somalili korsanların yaptığı eylemlerden nitelik olarak bir farkı yoktur.. Mavi Vatan tezi ortaya atıldıktan sonra, aylarca, muharip gemilerimiz , saldırının olduğu sularda bayrak gösterdiler, sondaj gemileri, bütün dünyayı karşımıza almak pahasına dolaşıyorlar ve sürekli ilan edilen navtex sınırları içinde atış alanları belirleniyor. Kısaca, bu suları Mavi Vatan ilan ettik ve de kendimize göre bir racon kesme halindeyiz.. Hal böyle olmasına rağmen, Yunan bir denizcinin komuta ettiği Almanya bandıralı bir fırkateyn, Türk bayraklı bir yük gemisini, sorgusuz, sualsiz, bildirimsiz zapt ediyor ve 12 saati geçen bir süre, mürettebatını derdest edip sorguluyor, gemiyi yolundan alıkoyuyor.. Dışişleri sözcüsü, aradan saatler geçtikten sonra, "aşığa fısıldanan cinsten" klasik diplomasi sözcükleri ile protesto etmiş...!! Anlaşıldığı kadarı ile, bayrağımızı taşıyan gemiye hukuksuz olarak el konulan saatler boyunca, Akdeniz'de hukukumuzu koruyacak bir devriye gücü bulunmuyordu.. Eğer böyle ise, enerji savaşları nedeniyle alev alev yanan sularda neden gerekli emniyet tedbirleri alınmadı.... Yok eğer, bölgede deniz gücümüz bulunuyor idiyse, neden bütün gece boyunca -uluslararası hukuka göre- müdahale edilmedi.... 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye'de , özel kuvvetlerin başına , Abd'nin lejyon askerleri tarafından çuval geçirilmiş ve günlerce alıkonmuşlardı. Türk diplomatik pasaportu taşıyan Talabani'nin ABD menşeli oğlu da çuval sahnesini filme çekmişti, işin tuhafı bu çocuk daha sonra Kuzey Iraktaki Bölgesel Yönetim ile ilişkiler ısıtılırken Türkiye'yi resmen ziyaret eden heyette yer almıştı.... Zamanın Başbakanı , yeterli tepki gösterilmediği " nota verilmemesi" eleştirilerine, "ne notası , müzik notası mı" cevabı vermişti..!! bugün ortada cılız bir nota var ama yetmez. Türk bayraklı her yük gemisine aklına esen çıkacak/inecek olursa yol olur... Yarın, Oruç Reise de çıkarlar,...!! Mavi Vatan'ın gereği yapılmalı... Cemil Koç |
|||||||||
|