28 Şubat post modern "darbe" .. davası, 2013 yılında açıldı..
481 kişi müşteki/mağdur olarak davaya müdahil oldu..
Davanın iddianamesini yazan savcı , ve ona belge lojistiği sağlayan genelkurmay dönem adli müşaviri, Fetö üyeliği ve 15 Temmuz kalkışmasına planlayıcı olarak katılmaktan tutuklandılar.
Normal şartlarda, Anayasaya ve Hükümete karşı silahlı darbeye teşebbüs eden terör örgütü üyesi- devlet düşmanlarının hazırladığı dava dosyasının- anayasal hukuk düzeninde- "hukuk etiği bakımından" keenlemyekün sayılması gerekirken, dosyada sübjektif tadilat ve uyarlamalar ile kovuşturmaya devam edildi..( dünya adalet sisteminde, hukuksuz toplanan gerçek delillerin dahi hükme esas olamayıp davaların reddedildiği göz önüne alınırsa, sürdürülmekte ısrar edilen yargılamanın hangi adaleti tecelli ettirdiği /ettireceği tartışmalı hale geliyor.)..
Dava sürecinde müşteki mağdur olarak katılan dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, sanıklardan şikayetçi olmadı ve kendisine yönelik bir tehdit bulunmadığını beyan etti,
Dönemin İçişleri Bakanı meral Akşener; katıldığı duruşmada " kendimi mağdur görmediğim için, şikayetçi değilim" dedi..
Cumhuriyet tarihinde üç defa Başbakanlık yapan ve askerler ile yıldızı da çok barışık olmayan Mesut Yılmaz, "dava dosyası belgeler düzmece, böyle bir davada tanık olmaktan hicap duyarım "dedi.
Dosya münderecatında mevcut 5 no'lu CD içinde bulunduğu iddia edilen belgelerin, -evrak güvenlik numaralarının-, yıllar sonra, 2002 yılında ,Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan emirlerde kullanıldığı ve dolayısı ile 1998 yılına ait vakalar bakımından delil vasfının tartışılamayacağı- haklı şüphesi ortaya çıktı..
Sonuç olarak; Fetö tezgahtarlarının elinden çıktığı için ve Ergenekon kumpas davaları ile gösterdiği paralellikler nedenleri ile- adil yargılama hakkının -ciddi biçimde ihlal edilmiş olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Yargıtay safhasındaki "hüküm" incelemesinde halen bir sonuca varılmamış olması, dosya içeriğinin- verilen hükme yeterli -müstenidat taşımaması ile ilgili olabilir mi- sorusu da cevap bekliyor..
Yaşanan mağduriyetler göz ardı edilmesin, kimsenin böyle bir talebi olamaz, ama , suçların şahsiliği prensibi, "darbedir, "post modern darbedir", gibi , siyasi hayatımızda yalama edilmiş , muğlak kavramların dışında,- daha ciddi bir incelemeyi gerektiriyor..

Kaan Karaca