İktidar, sık sık ," kendi göbeğini kendi kesmekten" bahsediyor..
Kültürümüzde benzer olarak ; "kurda sormuşlar, ensen neden kalın, kendi işimi kendim görürüm, demiş -", deyimi kullanılıyor, iktidar ortağına uyuyor gibi ama , o daha çok, ; kendi işini kendi görmekten ziyade, büyük ortağı görevlendiriyor..
Devlet haline gelmiş bir iktidar var, sıradan bir koalisyon değil, devleti bütünüyle pençesine almış bir siyasi hegemonya' dan söz etmek mümkün..
Muhalefet, parlamentoya sıkışmış gibi, son zamanlarda , esnaf gezileri yapılıyor ama, biraz "dostlar alışverişte görsünler" görüntüsü var, "siftah yaptın mı " sorusu pek revaçta, esnafta, cebini ters yüz edip, durumunu gösteriyor....!! Haklı olarak banka cüzdanını gösterecek hali yok..!! bu retorikten millete ne yansıyor, belirsiz..
Cumhuriyetin yüzüncü yılına doğru, Cumhuriyetin kurucu aksını -laiklik üzerinden -değiştirme planın işaretleri ortada, İslamcı siyasetin büyük rüyasını gerçekleştirmek üzere son düzlüğe girildi gibi, bırakın, iktidar ceridelerini, Ayasofya camii imamının tweetleri bile yeterli ipuçlarını veriyor.
Yeni rejimde, milletin kaderi, Cumhurbaşkanı'nın kaleminin ucunda , bir imzaya bakıyor.
Yakın tarihimizde, Halife/ Padişah saltanat düzeninde bile var olan parlamento istişaresi, yeni rejimde, Külliyede mukim zevatın "kıymetli" fikirleri ile yer değiştirmiş durumda..
Bu gizemli "Danişmend'" lerin ehliyetlerinden şüphe etmek kimsenin haddi değil ama "ejder meyvesi" etkisini yabana atmamak lazım, (ejder meyvesi, külliyeye özgü bir meyve kokteyli, yan etkileri olabilir..)
Sonuç olarak, Devlete hakim olanlar nasıl kendi göbeklerini kendileri kesiyorlarsa, millet de kendi göbeğini kendi kesmeye mecbur gibi..
Devlet millet özdeşleşmesi gibi bir durum yok, iktidarda olan siyasi gelenek, yıllarca Devlet karşısında milleti savundu, şimdi kendisi devlet gibi, Devlet başka, Millet başka.
Kamuoyu araştırmaları, Devlet ile millet arasındaki makasın açıldığını gösteriyor...


Metin Kalaycı