Viranşehir Savcısı ve HSK.!!! - 20/05/2021 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Viranşehir Savcısı "Esenlik Bildirimi" başlığı altında re'sen soruşturma başlattığını açıkladı ve anında -HSK tarafından- geçici olarak görevden uzaklaştırıldı..!!
Neredeyse "suç ve suçlu cenneti" gibi, - kanuna aykırılıkların- cirit attığı ülkede, HSK, Viranşehir Savcısını "sanki" dişine göre bulmuş..!! Her gün, çocuklar, kadınlar, sağlıkçılar, öğretmenler, hayvanlar...."(listeyi uzatmak için günlük medyaya göz atmak yeterli). suç teşkil eden fiiller, fiili suçlular ve potansiyel suçlularla muhatap olurken, "gladyatör arenası" seyircisi gibi izleyen HSK, bir savcı hakkında , "soruşturma" başlattığını ilan ettiği için harekete geçmiş..!! Cumhuriyet Savcısı, her türlü kanunsuzluğa karşı teyakkuzda olan ve kanuna aykırı bir durum tespitinde konuyu -hukuk çerçevesinde- inceleyip araştırma ve soruşturma yapan adli görevlidir.... Toplum, Covid 19 salgını nedeniyle her gün bir sürü kısıtlamalar ile karşı karşıya, sosyal olarak ve de özellikle ekonomik nedenlerle zorlanıyor.. Kısıtlamalar, temel haklara ve özgürlüklere dokunuyor ve de "genelge" başlığı altında yayınlanıyor.. Normlar hiyerarşisinde, kanun/yönetmelik (mevzuat bakımından), yapılacak tasarrufların, "genelge" uygulaması konusu olması, hukuki tartışmaları gündeme getiriyor.. Viranşehir Savcısı, genelge uygulamasını ; Biyotıp sözleşmesi, Hasta Hakları yönetmeliği, aşı prospektüsü -yan etkilerini açıklama- noktalarından ve muhataplarının yeterli "aydınlatılmış rıza " yokluğu nedenleri ile eleştirmiş ve işbu kanunsuzluklar hakkında " ihbar ve soruşturma " görevi ve TCK 185-187 maddeleri gereği "soruşturma" başlatma kararı almış, "delil toplama" işlemini başlatmış.... HSK; 2. Dairesi; soruşturma açmaya teşebbüs ettiği için, Viranşehir Savcısı hakkında, -göreve devamının, yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği kanaati - ve oybirliği ile şimdilik , geçici olarak görevden uzaklaştırmış,, Bir Akademisyen sorumluluğu ile, salgın sürecini "Anayasal" olarak izleyen Prof. Kemal Gözler, yayınladığı makaleler ile , - salgınla ilgili alınan tedbirlerin "hukuka uygunluğunu tartışmaya açtı.. Sayın Prof. Süreci dört aşamada ve başlık altında değerlendiriyor. Birinci aşamada Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından alınan kararları inceliyor, "Cumhurbaşkanlığı Kabinesi" diye bir yetki makamının "anayasal, yasal, ve hatta kararname dayanağı olmadığını ve aldığı bütün "kararların" maddi yoklukla malul olduğu, İçişleri bakanlığınca , çıkarılan "genelgelerin" kamuya teşmil edilemeyeceğini, ancak bakanlığın iç işleyişi bakımından hüküm doğurabileceğini ve bu nedenle, kamusal anlamda bir etki doğuramayacağını.. İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu kararlarının, - 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nda ( genel sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu) gibi yasak düzenleyici hükümler bulunmadığı- için, hukuki /kanuni dayanaktan yoksun olduğu.. Adı geçen kanuna dayanak yapılarak , ilan edilen yasak ve tedbirlere aykırı davrananlara uygulanan ve Kabahatler Kanununda da hüküm bulunmayan idari para cezalarının da, ( uygulanabilmesi için -yasaklama emrinin- hukuka uygun olması gereği) hukuka aykırı olduğu,, tespitinde bulunuyor. Özetle, Pandemi sürecinde, uygulanan tedbirlerin yasal/hukuki dayanağı bulunmuyor.. Gayet tabiidir ki, halk sağlığını korumak için, her türlü tedbiri alma ve bu tedbirlere uyma zorunluluğu , toplum sağlığı bakımından gerekli, tartışılan "tedbirler" değil, hukuka uygunluk....!! Ama, "yeni düzende hukuk v.s yok, "kalemin ucundan çıkanlara bakın" deniyorsa, hukuk tartışmaya da gerek yok.. Ortada bir sürü kanunsuz enformasyon dolaşıyor, yeraltı dünyası, bakanlara savaş açmış, uyuşturucu dahil her türlü gayr-ı meşru eylem ithamları- ülke sınırları dışına taşmış durumda. Ülke Savcıları, sıradan vatandaş gibi -olup biteni- izliyor, bir Savcı çıkmış, kanunsuz/hukuksuz eylemler hakkında soruşturma başlatmış, işten el çektiriliyor.. Fazladan bir şey söylemek gereksiz , ama iktidar ağzı ile söylemek gerekirse, her şey bir yana - "hukuk etiği" bakımından"yok hükmünde"..!! Refik Polatkan |
|||||||||
|