Cumhurbaşkanı, gayr-ı resmi ( fiili) yardımcısı ile, "ekonomik kurtuluş savaşını" ilan etti..
Savaş halinde- hazarda/barışta alınan tedbirlerden- farklı tedbirler almak zarureti vardır.!!
Savaş'ın kime karşı açıldığı ve nedenlerinin bu aşamada bir önemi bulunmamaktadır...
(faize karşı emir komuta içinde savaş kazanılmış gibi, sıra döviz lobisini yerle bir etmek gibi görünüyor.!!.)
Önemli olan ülkeyi neredeyse çeyrek yüzyıldır tek başına- son zamanlarda dışardan takviyeli- yöneten iktidarın bu konudaki değerlendirmesidir..
Seferberlik ve savaş hallerinin kendi kanunları vardır..
Bu aşamada, yakın tarihimizden örnek alınabilecek tek yasa Milli Koruma Kanunu başlığı altında yıllarca uygulamada kalmıştır.
Bahse konu "Kanun", 2. Dünya Savaşının yaratabileceği ekonomik sıkıntılarını aşmak üzere tedavüle girmiştir.
Kanunun hükümete verdiği yetkiler, İstiklal Harbi döneminde tanınan yetkileri dahi aşmaktaydı..
Sanayi, maden, ticari ve zirai kuruluşların denetimi ve kontrolü hükümete verilmiş ve gerekirse , hükümetin bu kuruluşlara el koyması öngörülmüştü...
Özetle, bütün üretim kaynaklarının yönetimi hükümetin takdiri tasarruflarına bırakılmıştı..
Tek parti döneminde, savaş dönemi için uygulanmaya başlayan bu kanun , Demokrat Parti tarafından da 1956 yılında daha sert hükümlerle revize edilerek, tekrar uygulamaya alınmıştı..
Tek kişilik yürütme rejimi, yetki konusunda doymak bilmeyen bir iştah içinde.
Dünya modern siyaset tarihinde, bu kadar güç iştahlısı bir başka yönetim örneği yok..
Cumhur ittifakının diğer ortağı, Anayasa Mahkemesinin kapatılması- talebinden/tehdit- sonra, bugün, Merkez Bankasının da ittifakın emir komutasına alınması gereğinden bahsetti..
(duyan da, adı geçen bankayı bağımsız zanneder!!), kağıt üzerinde de olsa bağımsız kurullara ve kurumlara tahammülün sınırlarına geldiği anlaşılıyor..
Muhtemeldir ki, bu muhteremleri Milli Koruma Kanunu da kesmeyecektir..
Şekere son fahiş zamlardan sonra, çayı kuru üzüm ile içmek (kırklama yapacak şeker de artık milleti zorlayabilir) ve un çuvalındaki katlamalı fiyat artışları sonucu , Milli Koruma Kanunu'nun sembol uygulaması olan "Ekmek karnesi" de, her an gündeme gelebilir..
Bir sonraki aşama, "mısır püskülü" haşlaması ile taam etmek olabilir mi, bilinmez..!!
Yabancı paralar sürekli yükseliyor TL'nin dünyadaki durumu, şarkı sözü gibi, "demir attım yalnızlığa" …!!
1940, dünya savaşı şartlarında , zorunlu her türlü kısıtlamaları abartarak, son 70 yılın siyasi hasadını devşirenlerin, 21.yüzyılın ilk çeyreğinde benzer tedbirlere mecbur kalıyor olması, tarihin parodisi gibi...





Kemal Kaygılı