Cumhurbaşkanı uzun bir aradan sonra alayu vala ile BAE'ni ziyaret ediyor.
Fetö kalkışması sonrası, iktidarın medya deryasındaki kaptan-ı deryaları bütün leventleri ile birlikte ,BAE'ni 15 Temmuz darbe kalkışmasının neredeyse planlayıcısı olarak gösterdiler..
Muhammed Mursi ile aynı kadraja sokularak, - Cumhurbaşkanının - aynı çevrelerce -aynı akibete -mahkum edildiğini iddia ettiler.
BAE aynı zamanda Gezi Parkı eylemlerine de bulaştırıldı..
Darbe desteğine kanıt olarak, 16 saat sonra kınama yaptığını ileri sürdüler..
Darbe girişiminde , BAE'nin darbecileri fonlama trafiğine dair şemalar yayınladılar, Bu bilgileri,Ddışişleri Bakanının beyanlarına dayanddırdılar, aynı dış işleri bakanı bugün, BAE ziyeret heyetinde bulunuyor..("Beyoğlu Buluşmaları" platformunda yapılan konuşma) ..
BAE'nin, sadece Türkiye değil, Tunus'ta da darbe teşebbüsünün arkasında olduğu yazıldı..
Özetle, bir kısım medyaya göre, BAE, Mısır, Tunus ve Türkiye'de darbe teşebbüslerine her türlü desteği sağlamıştı.
İktidar tarafına göre de fotoğraf netti; Körfez'in bu rantiye yönetimi, bedava enerjiden aldıkları cüretle, boylarına poslarına bakmadan , Türkiye gibi,- dünyanın en modern cumhuriyetlerinden birinin demokratik iktidarına dahi - müdahale etmişti....
Uzun bir süre , mesafeli kalındı , ama son zamanlarda , -ekonomik olduğu anlaşılan nedenlerle -, "yakınlaşma" politikasına dönüldü..
Uluslararası siyasette ebedi dostluk veya ebedi düşmanlık yoktur. , ilişkiler, ülke menfaatleri üzerinde şekillenir , burada sorun yok..
Ama , halen derdest, gerek Gezi Parkı davaları ve gerekse 15 Temmuz kalkışma davaları bakımından yeni bir durum ortaya çıkıyor..
Bu davaların dış finansman ayaklarından en görünür olanının çökmüş olduğunu kabul zarureti var,
Bu ziyaretle gündeme gelen soru;
Ülkeyi yönetenler , bu ziyaret ve yenilenen işbirliği ilişkileri ile kendilerine karşı kalkışma kotaranları ,ibra mı etmiş oluyorlar..??
Ceza yargılamasına göre, bu davalarda yargılananlar bakımından "suçun niteliğinde değişiklik" şartları ortaya çıkmış olmuyor mu??.
Uluslararası ilişkilerde takdir hakkı iktidarındır ama , -ceza adaleti ve adil yargılanma bakımından-, cMK hükümlerinin göz önüne alınması gereği doğmuştur...













Kamil Çebi