Montrö Sözleşmesi ile ilgili bir bildiri yayınladıkları için 103 emekli amiral yargılanıyor.
İddianame konusu suç, "anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma"..!!
Haklarında, 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
TBMM Başkanı, Montrö'nün Cumhurbaşkanının kaleminin ucunda olduğunu isterse tek imza ile çıkılabileceğini ileri sürmüştü..
Yasama organının başı, kanun ile onaylanan uluslararası sözleşmelerin -yeterli mürekkebi olan bir kalem darbesi ile kadük hale gelebileceği ahkamını kesince, denizler dalgalandı.
Eski denizciler , -müteahhitlik faaliyeti ile- Marmaranın kuzeyini yarıp su yolu yapma hevesinin olası tehlikelerine değinmek ihtiyacı hissetti, bir bildiri kaleme aldı.
Darbe ölçer taifesi, hemen bir askeri müdahale tehlikesi sezdi ve yargıyı göreve çağırdı.
Halbuki, 15 Temmuz'da, rütbeli bir şahıs bizzat "darbe ihbarı" yapmış, yetkililer, "maklubeye kaşık sallar " gibi kulaklarının üzerine yatmış, kuvvet komutanları düğün, dernek halaylar çekmiş, yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yaralanmıştı..
Sonuçta, eski denizciler , soruşturmalarda gece yarıları itile kakıla ifade vermiş, bir değerli savcının hazırladığı, -bazıları için- neredeyse teneşir vade "ceza istemlerini içeren iddianame, bir diğer değerli mahkemece kabul edilmişti..
Mahkeme sonuçlanmadan,
Lojmanlarından çıkarılmışlar ve adeta "peşinen "forsa" kürek mahkumu muamelesi görmeye başlamışlardı....
Emekli amiraller, ilk ifadelerini vermeye başladılar, "yaptığımız görevler nedeniyle gerekli uyarıyı yaptık, pişman değiliz" deyip iddianameyi reddediyorlar.
Putin, ukraynaya dalıp, Karadenizin suları kabarmaya başlayınca , hemen akıllara Montrö geldi..
Düne kadar" paşa gönlümüz bilir", "tek imza ile çıkarız" diyenler, Montrö'yü titizlikle uygulama kararını açıklıyorlar, dış dünyanın "gaz verenleri" de bu tutumu, adeta barış güvercinin başına bir taç takmak olarak niteliyorlar..
Özetle , Montrö'nün ne kadar hayati bir mesele olduğu, tarihi bi deneyle bir kez daha doğrulanıyor.
Senelerce dolaştıkları denizlerin tuzlu sularında amiral kıdemleri almış olanların, suyu hamam kurnasında görmüş olanlardan farklı düşünmesi hayatın olağan akışına uygundur ama, doğruyu söyleyenlerin dokuz köyden kovuldukları gibi , emeklilik lojmanlarının, avans olarak gaspı, dünyanın bütün denizlerinin rüzgarlarına ters yönde kürek çekmektir.



Derya Kürekçi