Cumhurbaşkanı ana muhalefet liderine yüklüce bir tazminat davası açmış ve avukatı da dava konusu ifadelerin benzerlerinin tekrar edilmemesini teminen ihtiyati tedbir talep etmiş , mahkeme de kabul etmiş, ana muhalefet liderine , Akp genel başkanı hakkında konuşurken dikkatli ol uyarısı yapmış..!!
Basit bir haber cümlesi gibi gözükse de, Yargı'da taşların değil , temellerin sarsıldığına delalet bir durum var..
Meclisin yetkisine giren bir hususta karar istihsali bir yana, temel bir insan hakkı olan ifade hürriyeti hakkında tedbir kararı verilmesinin gerekçesini açıklayacak hukuki bir argüman dünya içtihat tarihinde bulunmuyor.
Yeni rejim anomalisinde (siyasi deformasyon) , en önemli anayasal sapma, Cumhurbaşkanı'nın aynı zamanda parti genel başkanı olmasından kaynaklanıyor.
Hangi şapka ile konuştuğunu kestirmek mümkün değil, ayrıca, muhalefetin böyle bir yükümlülüğü de yok..
Siyasi eylem ve söylemleri, kayıtsız şartsız muhalefetin radarında olması gerekirken, sürekli bir Cumhurbaşkanı hassasiyeti sergileniyor..
Muhalefet , 7/24 siyasi söylem içinde olan bir siyasiyi Cumhurbaşkanı olarak gözetmek zorunda değil..
Cumhurbaşkanı, siyasi söylemlerinde , -ebedi aleme irtihal etmişler- dahil, ağzına geleni söylerken Cumhurbaşkanı nezaketin göstermeye tenezzül etmiyor, fakat, kendisine karşı siyasette , nezahat ve letafet bekliyor..
Böyle bir siyasi atmosfer, eski Roma'dan bu yana henüz icat edilmedi, tedavülü yok..
Siyasetin dili çatışmacıdır, zaman, zaman ironik olur, mecazi dokundurmalar yapılır, sarkastik benzetmeler de vardır , ama , karşımdaki incinir mi, endişesine yer yoktur.
Hem Cumhurbaşkanlığı yıldızlarını mahalle toplantılarında sergilemek, hem de iktidar partisi lideri olarak, muhalefete veya kendi gibi düşünmeyenlere sürekli yüksek perdeden ayar vermek; yaz günü smokin ile hamama girmeye benzer ve de buhar halinde terleme yapar..!!
Mahkemenin tedbir kararına gelince , muhalefet liderinin ağzına -suç mahalli gibi- mühür vurmak , tartışmasız olarak, Anayasa ve İçtüzük hükümlerini ve uluslararası temel insan hak belgelerini ihlal etmek olup, ayrıca tipik bir ihsas-ı rey halidir.
Cumhurbaşkanı , eski politikacıdır, muhalefet dönemlerinde de -çok ta nazik bir üslup- kaygısı olmadığı, arşivlerdedir.
Bugünün,- semt pazarlarında taneyle yeşil biber pazarlıkları yapıldığı- siyasi ikliminde, muhalefette olsaydı, nasıl bir muhalif tavır sergilerdi, tahmin etmek zor değil..
Onun için , biraz daha halden anlaması ve muhalefetten de , Ukrayna'yı bir baştan bir başa yaranlara gösterdiği uzlaşmacı üslubu esirgememesi , beklenir..

Nevin Besli