Akp Genel Başkanı, parti içi istişare toplantısında , Kılıçdaroğlu'nu, Türkiyenin en "çürük!!" siyasetçisi olarak yaftalamış ve "adaylık ilanı" için tahrik etmiş..
Ortada garip bir durum var, hem "en çürük" olarak aşağılıyor hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kendisinden tavır bekliyor..
Millet ittifakının kurucu ortaklarından bir siyasetçi için aşağılayıcı ifadeler kullanması, hem siyaset etiğine aykırı ve aynı zamanda da, Kılıçdaroğlu'na oy veren milyonları dolaylı olarak tahkir etmiş oluyor..
Çok partili rejim sürecinde ortalama her dört seçmenden birinin oyunu alabilen bir partiye oy verenler , "çürük" ve sağlam ayırımı yapamayan cühela takımı mıdır, , yoksa onların oyunun ,diğerlerinin oyu kadar bir demokratik ağırlığı yok mudur..!!
Yakın geçmişte Aysun Kayacı adli bir hanım, oy' unun özgül ağırlığı konusunda serzenişte bulunmuş ve partili partisiz ne kadar " pir-ü pak demokrat" varsa , hepsi tarafından topa tutulup, ayıplanmıştı..!!.
"Çürük" siyasetçinin Cumhurbaşkanı adaylığı, veya "çürük"ve "sürtük" olanların oylarının hesaba katılması, demokrasimizin kalitesini mi gösteriyor, yoksa "şimdilik" tahammül gücünü mü..!!
Dosta düşmana beğendiremediğimiz bir demokrasimiz var, bir dönem Akp kanatları altında demokrasi uçuşları yapanlar , "2. Cumhuriyet" sevdasına kapılıp, "ileri demokrasi" naraları atıyorlardı, şimdilerde müellifi oldukları "demokrasinin" muhalifi gibiler.. !!
Cumhuriyetin kurucu partisi dahi bugün , yeni model bir demokrasi " serpuşu " takmış olarak "helallik"peşinde..
Bu ülkenin Cumhuriyetçi yurttaşları , -çürük çarık !!- demokrasimizin bugüne kadarki yolculuğuna karınca kararınca omuz verdiler..
Tatminsiz demokratların heveslerinin Türkiye'yi nereye getirdiği ortada ...
Umulur ki, ucu açık demokrasi arayışları, ihtiras tramvayı olarak görülen bugünkü demokrasiyi aratmaz.. !!








Fazilet Vefalı