Adalet anlayışımız ve hukukumuz gittiikçe kabile devletlerinde geçerli olanlara benziyor.. Adamlar, yatak odalarında bavullarla para ile yakalanmışlar, hamam keselerinden döviz fışkırıyor, kimi, nereyi, nasıl soydukları belli değil,İranlı bir tıfıl bebe, kabine üyelerini rüşvete ve hediyeye boğmuş, herşey ayan beyan ortada, resimler, paralar, para kasaları, ayakkabı kutuları v.s.. İranlı ve casus olduğu şüphesi de bulunan çocuk da dahil, bakan mahdumları, yargıya yapılan operasyon sonunda hemen salıverildiler.. İranlının, "öterim, hepinizi yakarım" diyerek, hükümeti tehdit ettiği, tahliyelerde bu şantajın etkili olduğu dedikoduzu dolaşımda..
Diğer taraftan, darbe davaları denilen ama son günlerde, kumpas davaları olduğu ortaya çıkan davalarda rutbeli askerler ve aydınlar senelerdir her türlü eziyete muhatap oluyorlar.. Özetle, bu vatan için ölmeyi göze almış askerler darbe şüphesi ile sahte delillerle senelerce zindanlarda çürütülebiliyor, devlet imkanlarını peşkeş çekerek , rüşvet çukurlarında debelenenler, yangından mal kaçırır gibi yargıdan kaçırılıyorlar..Revamıdır bu kadar vicdansızlık.. adaleti, hamam keseleri ile uzun yıllar keseleseler bie bu lekeler temizlenemez..

Eren Kamalı