Chp üç maddelik bir türban teklifini meclise sunmuş..(ısrarla başörtüsü kamuflajı yapıyorlar esas amaç türbanı garantiye almak)
Türbanlı yurttaş sayısı türbansızlara yaklaşmışken, bu teklif, temcit pilavı ısıtmak mıdır yoksa boş tabancayı kurcalamak mıdır, ilerde anlaşılır..!!
Teklif; mesleğin icrası gereği kılık kıyafet dışında her türlü kısıtlama ve zorlamayı yasaklıyor..
Özetle, mesleğin zorunluluğu dışındaki giysilerde kadınların önünde herhangi bir sınır kalmıyor, örnek olarak, hakime hanım cüppesi dışında istediğini giyer, takar takıştırır..
Teklifin Gerekçesinde laikliğe dokundurma var, ".. laiklik din ve vicdan hürriyetini engelleyecek biçimde yorumlanamaz..".
Kim yazdıysa, bizatihi laiklik kavramı ile çelişir, gereksiz bir hüküm cümlesi, bilmeyenler için; laiklik temel olarak, din ve vicdan hürriyeti demektir ve de gerekçedeki bağlamında yoruma açık bir kavram değildir, gerekçeye şirinlik muskası olarak monte edilmiş ve " iğretiliği" sırıtıyor... !!
Türban özgürlüğünü engelleyecek biçimde yorumlanamaz demek isteniyor, eksik kalıyor, örtünmeme özgürlüğünü engelleyecek biçiminde de yorumlanamayacağını teminat altına alacak bir cümle de yazılmalıydı..
Özgürlükler üzerine kanun teklifi verilirken, maddenin lafzı, özgürlüğün ruhuna uygun her türlü komplikasyonlar da beraber düşünülerek düzenlenmelidir,,
Damla sakızından çıkan fal/niyet temennileri gibi kanun teklifi olmaz..
Akp geleneğinin türban sicili klasik anlamda hak ve özgürlük temelli olmayıp siyasal amaçlıdır.
Eski, merhum genel başkanları, her ne nedense TBMM' çatısı altında (gurup konuşması) " gün gelecek rektörler türbana selam duracak" öngörüsünde bulunmuştu..!!
El hak, teslim etmek gerekir, niyeti gerçek oldu, bugün rektörler de , öğretim kadroları da türbanlı..
Şimdinin cumhurbaşkanı, başbakanlığı döneminde, galeyana gelip, "velev ki siyasal simge olsun" ifşaatı ile de nihai amacı ortaya koymuştu..
Sunni islamın siyasal hedeflerinin bir aracı olarak türban serbestisini Cumhuriyetin kurucu partisi bir üst boyuta taşıyor..
Kılıçdaroğlunun hamlesi, özgürlük temelli, kadınları bir siyasetin ipoteğinden kurtarmak istiyor.
Her zaman olduğu gibi iyi niyetli, siyasi risk hesaplaması yapmıyor, zamanlamasını uygunsuz bulanlar da var ve de haksız sayılmazlar..
Ama bir konuyu hesap zorunluluğu ve sorumluluğu var, dokunulmazlıkların bir defaya mahsus kaldırılmasındaki "kandırılmayı" unutmaması da gerekiyor.
Karşısında, Makyaveli mezarında ters döndürecek çapta kurnaz bir siyaset var..
Madem özgürlükleri konuşuyoruz , herkese özgürlük !!
Bir hakime hanım, bu teklife göre , türbanının altına peçe de takabilir..
Bir başka hakime hanım da , cüppesinin altına dekolte bir büstiyer de giyebilmeli..
Bir başka yargıç da istiklal-i tam savunan bir Kuvvacı olarak "kalpak" da takabilmeli..
Kısmi, kişilere, inançlara özel özgürlük yetmez, tam ve herkes için olmalı..
Chp, teklifin gerekçesini restore etmeli, "dokunulmazlık"" meselesine benzemesin..!!



















Rana Kaygılı