Balkon konuşması , - 07/06/2023 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Erdoğan her kazandığı seçimden sonra, parti balkonundan zafer konuşmaları yapar..
Balkon panaroması, "Erdoğan tarzı" siyaset geleneği olarak literatüre geçmiş durumda.. Bu sefer, mekan değişikliğine gitti, Külliye'de topladı partililerini ve "mutad" bilinen üslubu ile muhalefeti de boyayarak, yenilediği hedeflerini beyan etti.. Bir de yargısal hüküm verdi. Demirtaş'ın mahkumiyetini -nerdeyse- temyiz incelemesine kapadı!!.. onlarca kişinin ölümünden suçlu buldu..!! Adaylık tartışmaları altında YSK takdiri ile girip kazandığı seçimin sonrası -muzafferiyet duygusu içinde- yaptığı değerlendirmeleri artık, mahkeme hükmü kıvamında !!.. Demirtaş, altı yılı geçkin bir süredir, betona gömülmüş vaziyette, davası/davaları elan derdest, ama nihai hüküm, seçilmiş cumhurbaşkanının balkon konuşmasında veriliyor gibi... Erdoğan, bu kadar yıllık muktedirliği sonunda , Türkiye'de artık, kendini "fiilen" Anayasa üstü bir konumda hissediyor.... Herhangi bir kanun denetimi zaten mümkün değil, Uluslararası hukuk bakımından da, her türlü eleştiriden münezzeh, Avrupa ve dünyanın diğer fetbaz yönetimleri, - göçmen kampı bekçiliği- nedeni ile, üzerine titriyorlar.. Macar Devlet Başkanı, Bülent Ersoy'un , bir Tanrıyı bir de beni unutma " şarkısı klibinde gibi, ellerini semaya açarak, Erdoğan'ın kazanması için sabaha kadar dualar ettiğini açıkladı..!! Bir devlet başkanının bir başka devlet başkanı için adaklar adaması, dualar etmesi pek alışılmış bir durum değil , ama, Orban, Putin, Aliyev gibi teflon demokratlar, o veya bu nedenle Erdoğanı yere göğe koyamıyorlar.. Biden, bile "beraber çalışmayı dört gözle bekliyorum" demiş.. Bu güne kadar, hangi engel ile neden omuz omuza çalışmadıkları da, böylece ; muamma haline geliyor..!! Sonuç olarak, Erdoğan , bütün hukuk/siyaset sistemlerinin ötesine geçmiş vaziyette, Cenazesi bulunmuş 50.000 kişi, en az üç misli olduğu iddia edilen kayıp insanlar ve yakınları, tane ile satılamayıp, neredeyse, dilim ile satılacak fiyat seviyesine gelen "soğan" bile durumunu sarsamadı, Kendisine her koşulda oy verenler, "sen ye, bize süt olsun" diyorlar,!! Normal düzenlerde , iktidarı götüren "tencere" Türkiyede muhalefetin , özellikle de Chp'nin başına geçmiş vaziyette, kağıt üzerindeki %52 , yokluk ve yoksulluktan- Kılıçdaroğlu'nu, sorumlu tutuyor..!! Kılıçdaroğlu da bu algıya uygun, seçim sonrasında, kendinden şüpheye düşmüş gibi davranışlar sergiliyor.. ortalıkta yok, parti organlarında değişiklik gibi tuhaflıklar yapıyor.. Seçim sürecinde; Kendisine yakışan tevazuu içinde , mutfağından "samimi ""paylaşımlar yapmış ve takdir toplamıştı.. Anlaşılmaz bir şekilde ,öz eleştiri verme konusunda tereddüt gösteriyor, !! Genel merkez önünden -ortalığa- konuşmasına gerek yok,.. Gecikmiş olmasına rağmen , mutfağından bir yayın yapabilir, neden kaybedildiğini ve nasıl kazanılacağını ortaya koyabilir.. Dolar/döviz, yırtık uçurtma gibi, tutulamıyor,..şimdiden enflasyonu kaç puan etkileyeceği hesap edilemiyor..!! Fazla teferruata gerek yok, bugüne kadar, muhafazakar/ dindarların hassasiyetlerini çok önceledi, bu sefer, Kemalist Cumhuriyetçileri bağrına bassın, Bu saatten sonra, çay veya başka bir sıcak içecek kurtarmaz, önünde bir kadeh aslan sütü ve sarı leblebi olsun, daha inandırıcı olur..!! Kamil Çebi |
|||||||||
|