İmamoğlu Belediyeciliği - 21/02/2024 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Erdoğan 1994 de İstanbul Belediyesini kazandığı zaman , kendine özel bir "belediyecilik" jargonu ile kenti çeperlerinden kuşatmaya başlamış ve uzun yıllar kendine sadık, "statik "bir seçmen kitlesini tahkim etmişti..
İmamoğlu, kimsenin tanımadığı bir aday olarak ve kimsenin beklemediği şekilde, 25 yıl sonra, 2019 seçimlerinde Erdoğan tılsımını iki kere /duble yaparak bozdu..!! Erdoğan seçimde , siyasi jokeri olan Binali Yıldırım'ı "maket" olarak aday yapmış ve arkasında bütün ihtişamı ile durarak seçimi yönetmişti, yıllardır emek verdiği İstanbul seçmeni Sisi'nin gölgesine ve YSK'nun lojistik desteğine (aynı zarf içinde 3 pusulayı geçerli sayıp, Başkan pusulasını iptal cinliği!! ) rağmen, tekrar seçimde 800.000 fark ile "kefaletini" kabul etmemiş ve İmamoğlu gibi düşük profilli bir adayı tercih etmişti.. Tek seçimde, İstanbul gibi kara sevdası olan bir şehirde üstelik iki defa kaybetmek, üzerinde pek konuşulmasa bile, Reis için sanki bir şeylerin habercisi gibiydi.. Erdoğan; 2023 Genel ve Başkanlık seçimlerinde, Meral Akşenerin (kendisinin de içinde bulunduğu ) , ittifakı, kumar masası suçlaması ile devirip hemen sonra, tekrar, aynı kumar masasına- muhtemelen mukabele okumak için !!!- oturmasının da etkisi ile seçimi kazandı.. Adaylığı konusunda, yine YSK'nın "Erdoğana özgü adaylık "yorumu ile lojistik katkıda ısrarlı olduğu söylentileri yayıldı, hatta, aynı YSK'nın sınırsız - "yorumsal"- desteğinin devam ettiği/edeceği kuşkusu bile doğdu.. 31 Mart seçimlerinde, İmamoğlu eski İmamoğlu değil, bütün Türkiye tanıyor, -yakın geçmişte, şimdiki muarızı, "o zamanki Meral ablası," kendisini Cumhurbaşkanlığına bile layık görmüştü..- icraat pratiğini de geliştirdiği anlaşılıyor.. Bugün Adil İstanbul projesini tanıttı, çocuklardan başlayarak, engelli bireylere kadar ,parti gözetmeksizin, herkese, kentin bütün sorunlarına ve de kent yoksulluğu üzerinden el vermek iddiasında.. "Adil " başlığı, kuşatıcı olmakla ilgili, senden, benden ayırımı yok , kentin malı bütün kentlilerin, muhtemelen, tedavülde olan "kent uzlaşısı" ile de bütün hemşehrilerine hizmet garantisi veriyor.. Cumhurbaşkanı, bütün seçimlere, siyasi parti lideri olarak yaklaşıyor, kendi yandaşlarının kaygısına düşmüş vaziyette.. Bakanları da doğal gaz ile oy trampası yapmaya başladılar... Her zaman her yere aday olma potansiyeli taşıyan Binali Yıldırım bu sefer aday değil, yerine , gayrimenkul danışmanlığında ihtisas sahibi olup kritik çevresel hadiselerde kapasite arttırımı konularında uzmanlaşmış ve İmar afları ile depremle mücadele iddiasındaki !!, Kurum aday yapıldı.. Siyasi kariyeri, Erdoğan'ın takdir ve tayini ile şekillenmiş bir bürokrat üslubunda, cerbezeli bir siyasi figürden ziyade halim selim bir kuran kursu öğrencisi gibi... Bu nedenle; Cumhurbaşkanının işi geçen seçimden de zor, tek parmak kazandığı 28 Mayıs seçimlerinin senesi dolmadan, İstanbul seçiminde kendini ortaya koymak zorunda, bu sefer, Sisi gibi referans yapacağı dış destek bir otokrat da yok.. Adayını kazandırırsa sorun yok ama, İmamoğlu kazanırsa, üçüncü defa kaybetmiş olacak ki, İmamoğlu mu? , Erdoğan mı? sorusu, hangi belediyecilik daha başarılı? sorusunun da önüne geçer..!! Serdar Kalın |
|||||||||
|