Anayasa mahkemesi , aheste çekmiş kürekleri , - ana muhalefet partisinin müracaatından yıllar sonra- , Cumhurbaşkanının rektör atama yetkisi olmadığına karar vermiş..
Aradaki süre boyunca köprülerin altından çok sular geçmiş, devletin ali makamları ile , "topaç çevirir" gibi oynanmış..!!
AYM'nin gecikmesinin görevi ihmal sayılıp sayılmayacağı, önemli bir anayasal sorun olarak, gelecekte gündemi işgal edebilir..
Anayasa Mahkemesi iptal kararında , anayasaya aykırı atamaların geçerliliğini koruduğuna da hükmetmiş.. iktidara 1 yıl süre bahşetmiş..!!
Anayasaya aykırı bir tasarrufu tespit edip, aynı zamanda ilgili tasarrufa meşruiyet kazandırmak anayasa yargısı tarihine geçecek ince bir mühendislik olarak da görülebilir. !!
Kararname anayasaya aykırı ama aynı zamanda da geçerli, hukuki varlığını muhafaza ediyor demek, Kılıçdaroğlu Chp'sinin, dokunulmazlıkların kaldırılması teklifinin görüşülmesi esnasında " anayasaya aykırı ama evet vereceğiz" diyen tutumuna benziyor. !!
O saçma siyaseti; sonucta, bir sürü milletvekilinin mapuslarda çürümesine yol açtı. Ne yazık ki, yargı ile siyasetin hukuksuzlukta ortaklaşabildiği bir fiili durum olarak kayıtlara geçti...!!
Özetlemek gerekirse, rektör atamaları konusundaki anayasaya aykırılığı hem tespit edip hem de "hukuka uydurmak" AYM'nin de boyunu aşar..
Ama elde olan yargı bu, bu kadarına da şükür, Bahçeli gibi bu kadar dünyevi bir konuda "hamd etmek" de gündemde..!!
Diğer Üniversiteler bir tarafa, bu hukuksuz, anayasaya aykırı tasarrufta en çok örselenen üniversite Boğaziçi Üniversitesi oldu..
İlk atamada istenilen verim alınamadı, ikinci (şimdiki rektör..) üniversiteye el koydu, öğrencilere her gün ayar çekiyor, öğretim üyeleri ile istediği gibi oynuyor, eski mezunları kampüse sokmuyor..
Üniversite ahalisi elden geldiğince direniyor, polis zoru ile zapt-u rapt altında eğitim devam ediyor gibi gözüküyor..
AYM'nin iptal kararından sonra , şimdiki rektörü atayan kararın , Anayasal/hukuki meşruiyeti yok, ama AYM'nin ahkamına göre bir yıl geçerli , sonrası Allah kerim..
Mevcut Rektör , kararın resmi gazetede yayınlanışından itibaren bir yıl, boşlukta, görev pozisyonu anayasal olarak değil ama mahkemeye göre "hükmen" geçerli..
Hem var hem yok..hukuki durumu askıda, deve mi kuş mu , bir yıl boyunca tartışmalı..!!
Anayasa Mahkemesinin kararı, okulun kapısına asılırsa, rektör, en azından, iki bacağı da topal bir ördek olarak, icraatlarına !! devam etmek zorunda kalacak gibi gözüküyor..!!

Sevim Çalışkan