Cumhur İttifakı, 21 Yüzyılı "Türkiye Yüzyılı" olarak ilan etti...
"Geleceğimiz Ortak " üst başlığı ile;
Bağımsız Bütünlük, Kapsayıcı Küresel Büyüme, Kadim Hazinemiz, Daima Zirve, İlk ve En Olmanın Gururu, Yurtta ve Dünyada Barışın Yüzyılı, Manevi Mirasımız olarak Bilimin Yüzyılı, Her Hakka Saygı ile Haklının Yüzyılı , Verimliliğin Yüzyılı, Sarsılmaz Liderlik, Şefkatin Yüzyılı, Üretimin Yüzyılı, Gençliğin Yüzyılı gibi iddialı ama bir okadar da soyut alt başlıklar ile kendine göre bir yüzyıl tasavvurunda bulunuyor..
Çeyrek yüzyıla varan bir mutlak iktidar sürecinden sonra , olması gerekip, yapılmadığınin bir itirafı olan bu başlıklar bir anlamda zamanın ıskalandığının itirafı gibi..
Bu kadar çok sayıda başlıkla yeni bir vizyon çizmeye çalışmak, uzun iktidar sürecinin boşa harcandığına dair güçlü bir karine sayılabilir.
Başlıklardan bir tanesi sanki eski Türkiyeden tevarüs edilmiş gibi..
"Yurtta ve Dünyada Barışın Yüzyılı" başlığı, sanki; hayaletinden bile ürktükleri Birinci Cumhuriyetin "yurta sulh ve cihanda sulh" düsturunun, Dünyanın bugünkü şartlarında, kötü bir kopya ve çok gecikmiş olarak uyarlama çabası....!!
İktidar, BOP Eş Başkanı olarak başladı, GOP Eş Başkanı olarak devam etti, sonuçta, bugün, yaklaşık 1000 Km sınırımız olan Suriye üniter Devlet olma vasfını kaybetti, İsrail ve cihatçı çetelerin kontrolüne girdi..
Bir bölgesinde de Abd destekli bir terör örgüt konumlanmış durumda ve devlet olma sürecinde ...!!
Ortadoğu Baharı , önce Irak sonra Libya ve nihayetinde de bölgenin en kadim medeniyetlerine beşiklik etmiş, olan Suriye devletine mal oldu..
Sonuçta ; Türkiye Yüzyılınının eşiğinde , ekonomik olarak çökmüş , siyaset sosyolojisi olarak hoşgörü sınırlarını zorlayacak kadar bölünmüş ve yine iktidarın günlük siyasi söyleminde sıkça kullandığı " beka" tehlikesi ile karşı karşıya olan bir Türkiye var..
O kadar ki, İttifakın radikal milleyetçi ortağı, ömür boyu hapse mahkum Terörist Başı'nı meclise davet etmek zorunda kaldı..
Suriyededek radikal cihatçı unsurların başında bulunan uluslararası terörist ile birlikte namaz kılıyor, işbirliği planları yapıyor..
1964 Kıbrıs krizinde, Abd Başkanı johnson'un ( verdikleri silahların kullanılmasına yönelik ) tehdit mektubuna "kolpa" muamelesi yapıp
" yeni bir dünya kurulur , Türkiye o dünyada yerini alır" cevabı verenler, sonunda 1974 yılında Kıbrıs'ı ilhak!! etme cesareti gösterdiler..
Bugün, bu hengamede bile uluslararası hukuk gereği olarak toprağımız olan Süleyman şah türbesini, hala yerine koyamayıp, Şam fatihi taklidi yapanlar, bir Cowboy'un hakaretamiz mektubuna da gerekli cevabı vermediler....
Ne yazık ki, Türkiye Yüzyılında , Türkiye Cumhuriyetinin muhatapları ve de medet umdukları; bir teröristbaşı ve bir de uluslararsı terörist...!!






Sami Paşaoğlu