Rezaletin Son Perdesi. POZANTI - 06/03/2012 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Pozantı da tutuklu çocuklara uzun zamandan bu yana cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı, Bakanlığa bağlı idare ve Bakanlık olayı inkâr edemedi ve sorumlular hakkında tahkikat başlattı. Bu iğrenç saldırıya uğrayan çocuklar Devletin koruma ve sorumluluğu altında, yaşlarının küçük olması, kendilerinin daha çok himaye edilmelerini gerektiriyor.
Pozantı M tipi cezaevinde ise tam tersi olmuş, daha dikkatle korunup kollanmaları gerekirken, cinsel istismara uğramışlar, taciz edilmişler, tecavüze uğramışlar, kolay ifşa edilebilen suçlardan olmadıkları için olan biten hakkında netleşmiş bilgiler kamuoyu ile paylaşılmadı. İdare bu rezalet konusunda kamuoyunun tepkisini de göz önüne alarak tedbir olarak, çocukları Sincan cezaevine sevk etmeye başladı. Alınan tedbirlerin tutarlılığı ve bu sevkin mantıklı bir açıklaması yok, bu çocuklar, cezaevinde isyan mı çıkarmışlar, idareye mi saldırmışlar, hayır, tam tersine tecavüze uğramışlar, insanlık suçunun mağdurları, sistemli ve sürekli cinsel saldırı tehdit altında bulunmak, bu çocukları, insanlığa karşı suçun mağduru yapar, dilekçeler vermişler, dikkate alınmamış, idarenin ciddi ihmali var, sorumluların bir an önce cezalandırılmaları gerekiyor... Dünyanın her yerinde zaman zaman bu tip olaylar olabilir, ama önemli olan, devletin hukuk refleksini derhal harekete geçirerek gereğini yapmasıdır. İktidar partisinin yöneticilerinin ,"suçlu varsa en ağır biçimde cezalandırırız, kimsenin gözünün yağına bakmayız " tarzındaki beyanları gayr-ı ciddi, Bu vakada hala suç veya suçlu varmı yok mu aramak olayın vahametini kavrayamamaktır. Olay bizatihi bir suç abidesidir. Sincan’a sevk ise başlı başına bir muamma, Sincan bir toplama kampımıdır? ,Başka bir cezaevine sevkten başka bu çocukların rehabilitasyonu için başka tedbirler yok mudur? Adalet Bakanlığı, Yargılamalarda, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasında ihmali görülen yargıçların terfileri konusunda yeni düzenlemeler yapıyor, iç hukukumuza her gün biraz daha nüfuz eden ve göz önüne alınması gereken mevzuat; Avrupa insan hakları Sözleşmesi ve insan Hakları Mahkemesinin içtihatlarıdır... Bu uygulamalarda, Çocuk hakları ile ilgili sözleşmeler çok önemli bir yer tutmaktadır... Avrupa konseyi gözlemci raporlarında önemli bir yer tutacağı anlaşılan "Pozantı" rezaletinin hukuka uygun ve acilen sonuçlandırılacak bir soruşturma ile açığa çıkartılması ve sorumlularının cezalandırılması gerekmektedir, Madımak rezaletinde dava zamanaşımının dolmasına günler kaldığı açıklandı, umarız, bu rezalet de aynı akıbete uğramaz... Haydar Resneli |
|||||||||
|