Akp ve yandaşları bir dönem yürürlükte olan, EMASYA( emniyet asayiş yardımlaşma) protokolünden sürekli şikayet ederlerdi.. EMASYA'Protokolü ile, askeri birlikler ve kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliği suretiyle ve özellikle terör bölgesinde ikamu düzeninin sağlanması amaçlanmıştı..
Emasya protokolü, askeri vesayete zemin ve darbe şartlarını hazırladığı gerekçesiyle akp demokratlarının hedef tahtasıydı. sonunda kaldırıldı ve sayısı unutulan demokrasi adımlarından biri olarak kutlandı/kutsandı..!!
6-8 Ekim kalkışma provasından sonra, iktidar kamu düzeni'nin ne kadar önemli olduğuğunu keşfetti. İç güvenliğin ne kadar önemli olduğunu farketti ve alelacele bir iç güvenlik yasa tasarısı hazırlandı .
Polis'in arama yetkisi(araç ve şahıslarda)arttırıllıyor,
Polis'in gözaltı süresi vali yardımcısı ve üst amirin denetiminde 24 saat olacak ve bu süre 48 saate kadar uzayabilecek. Gözaltına almada, savcılık kısmen de olsa yetki kaybına uğruyor..
Kamu düzenini sağlayacağı düşünülen iç güvenlik paketinde, kolluğun yetkileri öne çıkıyor.. İller idaresi Kanunu m. 11'e yapılan eklerle, Vali ve Kaymakamlar, kolluk güçlerine doğrudan emir verme yetkisi ediniyorlar,sonuçta,
Sistemde adli kolluk bulunmadığı için, yürütmenin kontrolünde olan kolluk güçleri CMK'nun yetki alanında,kişi hürriyetleri ile ilgili takdiri faaliyetlerde bulunabilecekler ve savcılara ait soruşturma yetkisine ulu orta müdahale edilebilecekler.
Bu düzenleme, "kuvvetler ayrılığı" ilkesininin açık bir ihlalidir..
Emasya karşısında, kırmızı görmüş boğaya dönenlerin, Akasya( akparti asayiş ve yardımlaşma)iç güvenlik yasası karşısında ne diyecekleri merak edilmiyor, nasılsa bir keramet bulurlar..



Beyza Taramacı