Canımın ciğeri, tırnağının paresi... - 25/02/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Süleyman Şah Türbesi'nin yurda getririlmesi üzerine başlayan tartışmalar giderek ilginç bir hal almaya başladı...
Bahçeli, türbenin Karakozak'tan kaldırılmasını vatan toprağının terki olarak değerlendirdi ve iktidarın yanında, Genelkurmay Başkanı'na da sert sözlerle bindirdi... Cumhuriyet tarihinde bir siyasinin bir genelkurmay başkanını en yüksek perdeden ve TBMM çatısı altında, açıkça, "vatana ihanet" ile suçlamasının örneği yok. Bahçeli'ye ilk cevabı Cumhurbaşkanı verdi ve"Benim Genelkurmay Başkanı'mın tırnağının atılan bir paresi olamazsın" dedi. Türk siyasi hayatında, dini öne çıkararak siyaset yapanların TSK ile ilişkileri hep gerilimli olmuştur. TSK'nın siyasete darbeler muhtıralar yoluyla müdahale sicili demokratik ölçütler bakımından bozuktur. 2002 seçimlerinden bu yana, dini referansları adeta siyasi fetvalara tahvil ederek, siyaset yapma tarzı geçerlidir ve sandıkta toplumsal bir karşılığı bulunmaktadır. Siyaset düzenindeki bu değişim, iktidara fikri mühimmat bakımından lojistik hizmeti veren liberal ve eski tüfekler tarafından sosyolojik bir büyük değişim ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Milli görüş ve işbirliği yaptığı cemaatler ile cumhuriyet değerleri arasındaki çatışma henüz sonuçlanmamış ve adeta kılıç üzerinde yürümektedir. Son viraja girilirken saflar iyice netleşmiş gözükmektedir. Önceki Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanları erken emeklilik talepleri ile sahneden çekildikleri zaman, şimdiki Genelkurmay Başkanı (zamanın Jandarma genel komutanı) sert ve afilli bir topuk selamı ile görevi devralmış ve iktidarla uyumlu bir çalışma süreci başlatmıştır. İktidara yakın kaynaklar, eskiden Genelkurmay'ın yakınından geçemeyen siyasetçilerin artık karargahta ortak askeri operasyon yönetmelerini (sucuk ekmek yiyerek), demokrasinin yeni bir zaferi olarak muştulamaktadırlar. Genelkurmay artık ,demokrasi sandığının canı ciğeri; muhalefet ise, tırnağının paresidir... Ulviye dengeli |
|||||||||
|