Irkçılar ve Yaşar Kemal.... - 05/03/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yaşar Kemal uzun yıllar Nobel'in en güçlü adayları arasında yer aldı... Olağanüstü özellikler taşıyan bir roman dilini dantel gibi ördü. Bugün giderek daha da önem kazanmasının nedeni, bütün zamanların en önde gelen değerlerinden olduğu, hergün biraz daha kendini gösteren, tabiat ve insan arasındaki vazgeçilemez bütünselliğe yaptığı inanılmaz vurgudur.
Ülkesinin, toprağını, çiçeğini, börtü, böceğini, kutsal emanetler gibi anlatmış ve giderek bireyin yavan bir iç muhasebe aracı haline gelen roman geleneğine, aşılamayacak katkılar yapmıştır. Türk Romancılığı üzerine en yetkin ideğerlendirmeler yapmış olan Fethi Naci, İnce Memed 4 için; "hem Homeros şiiri, hem ortaçağ türküleri, hem de bir proloter destanı ya da bir serüven romanı , hatta toplumsal toplumsal bir belge niteliği taşıyor" övgüleri ile , çok özel bir parantez açmıştır... Bu kadar önemli bir romancının, nobel ödülüne, uzun süreli adaylığına rağmen ,layık görülmemesinin arka planı ortaya çıkmaya başladı. Kürtçü cenahtan bazıları, Yaşar Kemal'in, İsveç'te konuşlanmış, kürt mülteciler tarafından yapılan menfi propaganda nedeniyle, ödülü alamadığını ileri sürüyorlar. Yaşar Kemal'in bu guruplarca, asimile olmakla suçlandığı ve Nobel Akademi çevrelerine, kürt destanlarını Türklere mal ettiği yolundaki dedikodular üzerinden, jurnallendiği iddia ediliyor. İsim ve vaka üzerinden yapılan anlatımların gerçek olduğu anlaşılıyor. Yaşar Kemal gibi bir hümanist'in, bu jurnalcilerin önde gelen bir ismine, ölüm döşeğinde gösterdiği nedamete rağmen, "helallik" vermediği de anlatılıyor. Bu topraklarda yoğrulmuş büyük romancıya,görüntüde de olsa en prestijli roman ödülünün verilmesini ,meğer kürtçü mülteci siyasiler engellemiş... Her çeşit sevgi'nin lirizmini yeniden yazan Yaşar Kemal'in bile, helalleşmediği bir siyasi anlayışla nasıl helalleşilecek göreceğiz. Çağla Gözüm |
|||||||||
|