Babacan, Uludağ'da uluslararası konukların da bulunduğu bir toplantıda, Hukuk Devleti'ne önemli vurgular yaptı...

Demokrasinin hukuk ayağı eksikse, ileri demokrasi söylemi havada kalır, "hukuksuz bir demokrasi kaos'a yol açabilir" dedi.

Yargının bağımsızlığının da hukuk devletinin olamazsa olmaz şartlarından olduğuna dair köşeli söylemlerde bulundu.

Avrupa Birliği de demokrasi tanımlamasında hukuk öğesini ön plana çıkarıyor.

Türk demokrasisi'nin salt seçim sandığı ile tarif edildiği bir dönemde hukuk üzerine yapılan değerlendirme önem taşıyor.

Gelişmiş bir hukuk düzeni, demokratik sistem bakımından keyfiliğin panzehiri olduğu için, sert ve katı sandık yorumlarına itibar etmez.

2002'den bu yana seçim (sandık) sonuçları, iktidar kesimlerince, farklı bir demokrasi tanımını gündeme getirdi.

Hukuk ve hukuk düzeni sandık sonuçlarının ayak bağı olan ve ihmal edilebilecek bir teferruat (eklenti) olarak değerlendiriliyor.

Bu zihniyet, Ergenekon yargılamalarında, hukuk düzeni"nin sigortası olan "yargı" dan kaynaklanan bütün hak ihlallerini, "kadı kızı kusuru" olarak gördü ve hafife aldı. Bugün gelinen noktada, Babacan'ın da vurguladığı gibi yargı ile ilgili güven sorunu gündeme geldi. Bu durumun izalesi için, yargı zaaflarını, devlete sızmış bir yapının üzerinden sterilize etmeye çalışmak inandırıcı gözükmüyor.

Derin yapının yargıdaki unsurları, anlara cesaret verip imkan sağlayanlar, asker nefreti ile destek bölüğü gibi çalışanlar,hukuk düzenini bozdular, demokrasinin hukuk ayağını tartışmalı hale getirdiler, Babacan'ın işaret ettiği, tam da, bu eksik demokrasi halidir.

Kerami Arıcı