Siyaset 7 Hazirana kilitlenmiş durumda, adaylar -kesinleşmek üzere-, belirlendi.. toplum da giderek kendi pozisyonunu değerlendirme aşamasına geçiyor..Cumhurbaşkanı, seçimlere, içinden geldiği iktidar partisinden de farklı bir anlam yüklüyor.. Başkanlık sisteminin zorunlu olduğunu,parlamanter sisteminin tıkandığını iddia ediyor, kendi müdahale alanındaki icraatları ile, parlamanter sistemi fiilen kadük hale getirmeye çalışıyor.. Türkiyenin bugünkü gerçeğinde, bu tutumun, siyasi dile tercümesi, "mevzubahis olan sandık ise gerisi teferruattır".. olarak tecelli ediyor.... Baraj üstünde veya yakınında yarışan partilerde aday tercihleri,(alaimisema (gökkuşağı) kıvamında.. mezhep, etnisite,azınlık yurttaş tercihleri her partide belli kademelerde gözetilmiş,..
Ermeni yurttaşlar revaçta,, .. 1915 olaylarının yüzüncü yılınında, mahcup bir günah çıkarma olabilir mi.. (Mhp, geleneksel duruşunu sürdürüyor) yoksa, yurt dışından gelebilecek taarruzlara karşı bir savunma hattı zorunluluğu mu..
Musevi ve Rum yurttaşlar ise ortak bir tavır gibi, ihmal edilmiş..sessiz, sakin, ülke kaderine, yaşadıkları haksızlıklara rağmen ortak olmanın, rıza göstermenin, mağdur edebiyatına tenezzül etmemiş olmalarının karşılığında yapılmış bir " yok sayma" haksızlığı gibi....
Sonuçları ne olursa olsun, 7 Haziran seçimleri bir ara seçim kıymet-i harbiyesinde ..vitrinini kendi öz damarının dışından unsurlar ile takviye etmiş olan Hdp, seçimlere parti olarak girmek suretiyle, seçim sonuçlarını bloke etmiş oldu.. barajı geçmiş olması veya geçememesi, bu gerçeği değiştiremeyecek gibi görünüyor..Terör örgütü ile yapılan müzakereler, Hdp'nin legal siyasette oynayacağı rolü vesayet altına soktu..Parlamento dışında kalmış bir Hdp'nin siyasi fonksiyonu tartışılmaya başlanır. Parlamentoya girmesi halinde , 4 partili bir mecliste, istikrarlı bir temsilin sağlanması karşılıklı tavizler ile söz konusu olabilir ki, imkansız değilse bile sürdürülmesi zor bir denklemdir.. Yeni Anayasa ve sistem değişikliği gibi hayati konular gündemde iken ve Beştepede ayrı bir kutup olarak varlık iddiasını sürdüren cumhurbaşkanlığı kurumu da göz önüne alınınca, 7 Haziran seçimlinin asıl fonksiyonu, dalgaları yükselen denizlerde nasıl dümen tutulacağıa dair bir fikir vermek olabilir..

Cansu Fenerci