Belki haddime değil ancak siyasetçi olmasına ve mizah anlayışına güvenerek Sayın Selahattin Demirtaş'a ailesi içerisinde kullanılan ismiyle ''ESER'' diye hitap ettim, aflarına sığınıyorum.
Kendisini dışardan bakan bir insan gözüyle detaya girmeden, açıklama veya konuşmalarının satır aralarına fazla dalmadan yaptığım dıştan incelemeyle, insandan insana bir bakışla beğeniyorum.
Kendisinde her hukukçuda bulunması gereken Allah vergisi bir muhakeme kabiliyeti olduğuna inanıyorum. Sadece bu yüzden avukata ihtiyacım olsa ve tabi ki kabul ederse özellikle insan hakları konusunda kendisini vekil tayin edebilirim.
Bu kadar olumlu sözü olumsuz taraflarını da söyleyebilme hakkı edinmek için söyledik herhalde değil mi? Ayrıca kendisinin çok zeki olduğunu da kabul etmem gerekiyor. Bununla birlikte bu zekasını ''Şark Kurnazlığı'' şeklinde kullanmaya çalıştığı zamanlar kendisinden alınan pozitif sıcaklık bir anda tersine çevriliyor diye düşünüyorum. Tabi bu kimlerin gözünde oluyor? En azından benim gözümde böyle. Bu davranış şekli kendi taraftarları arasında özellikle prim yapıyor olabilir, buna diyecek bir şeyim yok. Özellikle Türkiye Halkının etnisite bazındaki anlayış ve yönetilebilme kabiliyetleri incelendiğinde bu doğruda olabilir.
Ancak HDP ve kendi oylarındaki bu son artışın az bir kısmının Şark Kurnazlığını yemeyeceğini ve yemediğini düşünüyorum. Son bir hafta içerisindeki Eser'i örnek alarak değerlendirdiğimizde kendine olan güveninde bir eksiklik gördüğümü ve bu eksikliğin daha fazla Şark Kurnazlığı yapmasına sebep olduğunu düşünüyorum.
Şark kurnazlığına örnek kanımca 2 açıklaması oldu.
ilk olarak, hafta içerisinde kendisinden kendi deyimiyle ''PE KE KE'' dediği bildiğimiz PKK ya, terör konusunda çağrı yaparak ''silahlar kalksın, gömülsün çocuklar, gençler ölmesin.....'' mealinde bir açıklama beklentisine karşılık, ''Hadi biz PE KE KE ye biz bu çağrıyı yapıyoruz ama gelin beraberce PKK ve karşısında savaşan unsurlara birlikte bu çağrıyı yapalım'' mealinde bana göre talihsiz ve basınımızın atladığı bir açıklaması oldu. Basınımızın atladığı bölüm Hükümet tarafından Türk ordusuna çağrı yapılmasının beklentisi idi. Bu şark kurnazlığının son seçimlerde kendilerine oy verenlerin bir kısmı üzerinde negatif bir etki yarattığını düşünüyorum. HDP ye Oy vermeyen ancak Eser'e belirli bir sempatiyle bakabilme empatisi içerisinde olmaya çalışan bana bile itici geldi bu söylem. Bu tehlikeli söylem, Türk ordusu ve dünyanın hala terör örgütü olarak gördüğü PKK yı eşitleme ve/veya PKK yı HDP nin legal ordusu göstermeye çalışma kurnazlığını içeriyordu. Bu Eser'in zekasına yakışmayan gelişmeyle birlikte gelişen olaylar ışığında dokunulmazlıkların kalkması gündeme atılınca, ikinci olarak, 80 HDP millet vekilinin imza verip dokunulmazlıklarının kalkması yönünde talepte bulunma şark kurnazlığına kalkıştılar. Neden şark kurnazlığı diyorum, çünkü; bilinmesi gerekli olan şey milletvekili istifa ve dokunulmazlığı kaldırma müesseseleri tek taraflı olmayıp TBMM'nin onayına bağlıdır. Yani dokunulmazlığımı kaldırın diye dilekçe vermek kaldırılacak anlamına gelmez. Bu arada yine şark kurnazlığı olarak gördüğüm, ''Hadi sizde verin hepimizin dokunulmazlığını kaldıralım'' mealindeki kurnazlığı ortaya attılar. Bu durumu hiç üzerlerine alınmayan özellikle AKP ve MHP li ler seçmece birkaç HDP millet vekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde açıklamalara başlayınca ve bu yönde teskereler meclise gelince, şark kurnazlığı ters tepti ve Eser'in yabancı haber ajanslarına ''Biz zaten PKK ya ''Silahları gömmesi ve saldırılarda bulunmaması....yönünde çağrılarda bulunduk,bulunuyoruz.'' mealindeki açıklaması elzem hale geldi ve Eser'de bunu yaptı. Bu durum karşısında Eser'in Türk ordusu ve Devleti ile Hükümetleri karşısında takındığı yanlış tavır ortada kalmıştır. Aklıma gelen soru şudur;
PKK çatısı altında terörist faaliyetlerde bulunan insanların etnik ve dini yapılarını merak etmememe ve bilmememe rağmen Milli Ordumuzun içerisinde her etnik kimlikten ve dinden insanlar olduğunu biliyorum. Eser kardeşim, Türk Ordusu senin de ordundur/olmalıdır, PKK senin neyindir bilemiyorum ama bilmek istediğim sen kimin ESER'i sin?

Ercan Erdem