7 Haziran'da biraz tökezleyince, iktidar partisi fabrika ayarlarına dönme kararı aldı.. Kurucu babalar, partinin kıdemli yetkilileri, 2002 çıkış ilkelerine atıfta bulunarak görüntüde bir revizyon hamlesine giriştiler seçmen nezdinde başarılı da oldu.. Külliyedeki ustabaşı (onlar reis diyor), hiç çıkarmadığı tulumları ile meseleye el koydu ve beş ay gibi kısa zamanda fabrika ayarlarında ,o 'dan bir parti iktidarı meydana getirdi, Başbakan da çalışkanlığı ile tanıtımı iyi yaptı.. İktidar cephesi, %40 oyu bile alarm işareti olarak görüp rektifiye ihtiyacı duyarken, aşırı kıdemli muhalifler buz üzerinde geriye doğru patinaj yapar durumda olmalarına rağmen, bana mısın demiyorlar..
Fabrika ayarlarını bırakın, özellikle genç seçmenler, hangi model olduklarını bile anlayamıyorlar, teknoloji çok değişti, Küba'da devrim tarihinden kalan lüx ABD arabaları dışardan bakılınca gayet iyi durumda gözüküyorlar, ama yedek parça bulunmadığı için, Küba ordusu tezgahlarında üretilen paçalarla yürümeleri sağlanıyor ama ancak yürüyorlar .. Özellikle CHP, bünyeye yabancı, etnikçi, dinci, soykırım iddiacısı unsurların ilavesiyle görüntüyü koruyor ama yarışamıyor, yerinde sayıyor.. CHP , ulusal kurtuluş savaşı sürecinde tarihi kongrelerden geçerek devlet iktidarını oluşturmuş bir kurucu gelenekten geliyor.. Kongre demek, tartışma demek, eleştiri demek, hedef koymak,yeni program yapmak demek, en önemlisi heyecan demek.. 1 Kasım'da yine yenilmişsin, ısrarla %25 oy veren millet, su içip Allaha bakan kuşlar gibi bekliyor.. hala Şubat'ta kurultay diyorsunuz, soğukkanlılığın bu kadar da biraz fazla olmuyor mu?.....!!!!!

Abidin Boyacı