AB Komisyonu ilerleme raporunu rötarlı olarak açıkladı.. AB'ni olmazsa olmaz kabul edenlere göre durum vahim, merhum Özal'ın , Aşık Veysel'den mülhem, uzun ince bir yol olarak tarif ettiği sürecin kapanmakta olduğu endişesi hakim, içerik bakımından ,bugüne kadar olanlardan çok daha ağır eleştirilerin varlığına dikkat çekiliyor. AB temel hak ve özgürlük değerlerleri bakımından, laboratuvar ürünü rafine ve ideal ilkeler manzumesi bir düzen tasavvuru içinde, öngörülen hak ve hukuk parantezlerine birlik içinde de ne kadar riayet edildiği şüpheli, kamu oyu önünde insan haklarını dillerinden düşürmeyenlerin, kapalı kapılar arkasınında neyi ,ne kadar esnettikleri bilinmiyor.. , İngiltere Başbakanı'nın "daha fazla Avrupalı olmanın her şeyin çözümü olamayacağı" çıkışı, ( özellikle rekabet AB'nin DNA'sına yazılmalı eleştirisi önemli) her şeyin güllük gülistanlık olmadığının, içerden yapılmış itirafları..
Raporda, eleştirilerin yanında, Suriyeli sığınmacılara ev sahiplikten memnuniyet duyulduğu da belirtiliyor, , İncirlik üssünün koalisyon güçlerine açılışına övgüler var. Kıbrıs konusunda da, her zamanki gibi ikircikli ifadeler öne çıkıyor.. Temel değerlerdeki uygulamalar konusundaki eleştirel üslup, sığınmacıların Avrupaya geçişine gönüllü ve konforlu barikatlar kurulunca , , faydacı bir üsluba dönüşüyor.. Cumhurbaşkanı ile ilgili değerlendirmelerin rapora girmiş olması, raporun nesnelliğini zedeliyor.. Anayasa'nın günlük ihtiyaca göre delik deşik edilmesinin ortaya çıkardığı sorunlar, göz ardı edilemez boyutlarda olmasına rağmen, sonuçta, Türkiye, seçim süreçlerinde, AB içinde ve dahi dünyada benzeri olmayan oranlarda bir siyasal katılım ile düzeni dengede tutuyor..
Lüksemburg Dışişleri Bakanı, Suriyeli mülteci krizi nedeniyle AB'nin dağılabileceği uyarısı yapmış. Türkiye, milyonlarca Suriyeli mülteciye kucaklarını açmış halde adeta, AB'nin dağılmasını engelliyor, raporu yazanlar farkında değil, başlıkların açılmasını bloke ederek süreci ekşi hamur gibi yayanlar, halk oyu ile seçilmiş , Cumhurbaşkanına ayar vermeye çalışıyorlar, bu tutum ne kadar rasyonel ve birlik teamülüne uygun, en kıdemli aday ülke olarak (neredeyse adaylıktan emekli olacağız) sorgulamak durumundayız.....!!

Nalan Duygulu..